Yüksel Aytuğ yılın röportajını nasıl kaçırdı?
Telefondaki ses "Dün Kuzey Irak Başbakanı ile beraberdim. Önemli mesajları vardı, onları iletecektim bakanıma..." dedi ama...
Sabah yazarı Yüksel Aytuğ bugün köşesinde hem eğlenceli hem de
çarpıcı bir hikayeyi okurları ile paylaştı. Kendi başına gelen
olayı okurlarına anlatan Aytuğ, İbrahim Tatlıses ile tesadüfen
gerçekleşen görüşmesini bakın nasıl anlatıyor:
"Cuma saat 12.45... Cep telefonum çaldı. Tanımadığım bir numaraydı.
Ama ses çok tanıdıktı: "Sayın Bakanım'la
görüşecektim" dedi. Telefonun ucundaki İbrahim
Tatlıses'ti. Belli ki numaraları karıştırmıştı. "Ben özel
kalem müdürü Yüksel Aytuğ, hangi bakanı istemiştiniz İbrahim Bey,
hemen hazır edeyim" dedim.
Karşıda kısa bir sessizlik, sonra şen şakrak bir kahkaha...
"Ne? Ben Yüksel Aytuk begi mi aradım?" dedi hem
şaşkınlık hem de neşeyle...
"Bu vesileyle bile olsa sesinizi duymak ne güzel sayın
Tatlıses?" dedim gülerek, "Ne yapacaktınız bakalım
Bakan'la?" Malum; İbrahim Tatlıses, Kuzey Irak'ta bir
inşaat işine girişti. İbo'nun, oraların TOKİ'sine ortak olduğu
filan yazılıp söylendi. Sevgili Tatlıses, nezaket gösterip, beni
yanıtsız bırakmamak için ayrıntılara girdi:
"Dün Kuzey Irak Başbakanı ile beraberdim. Önemli mesajları
vardı, onları iletecektim bakanıma..." İnsanın bazen
basireti bağlanıyor işte. İbo telefonu ilk açtığında ciddi ciddi
"Buyurun ben özel kalem müdürüyüm. Hangi konuda
görüşecektiniz?" deyip, "yılın
röportajını" patlatabilirdim İbo'yla...
Düşünsenize; meğer İbo, Türk Hükümeti ile Kuzey Irak yönetimi
arasında gayriresmi bir köprü vazifesi görüyormuş. Ağır işleyen
devlet bürokrasisi, İbo sayesinde by-pass ediliyormuş filan... Ama
ben ne yaptım? Kalem müdürü rolü oynayacağım yerde hemen kendimi
deşifre ettim. "Yılın röportajını" patlatacağıma,
"İbrahim Bey sizi en yakın zamanda Türkünü Söyle programına
konuk jüri üyesi olarak bekliyoruz" filan diye
saçmaladım.
İbo, veda ederken, telefonu kendi tarzıyla kapattı: "Allah
cezanı verecek!" Verdi zaten...
Gitti gül gibi Gazeteciler Cemiyeti hatta Pulitzer ödülü!..
Yüksel Aytuğ'un yazısının tamamını okuyabilirsiniz.