Yılmaz'ın filminin içine Hıncal Uluç ruhu girmiş!
Haşmet Babaoğlu da bugün Neşeli Hayat'ı gündeme almış. Ama ilginç bir yöntem izlemiş. Çünkü filmin içine Hıncal Uluç kaçmış!
GAZETECİLER.COM
Köşe yazarlarımızın hemen hepsinin bir de 'Sinema eleştirmeni' şapkası olduğu için yeni filmler sadece salonlarda değil gazete köşelerinde de vizyona girmiş oluyor. Yazarların bu hafta boyunca favori filmi Yılmaz Erdoğan'ın son işi 'Neşeli Hayat' oldu. Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu da bugün Neşeli Hayat'ı gündeme almış. Ama Babaoğlu ilginç bir yöntem izlemiş filmi . Çünkü filmin içine Hıncal Uluç kaçmış!
Yılmaz'ın filminin içine Hıncal
Uluç ruhu girmiş!
Yılmaz Erdoğan'dan yeni bir Vizontele veya Organize İşler
bekleyenleri Neşeli Hayat fena şaşırttı.
BKM Mutfak ekibi oynuyor diye "çok eğlenceli hareketler" beklerken
bir yoksulluk hikâyesiyle karşılaşıp hayal kırıklığına uğrayanlar
da var. (Benim gittiğim seansta sanırım bu yüzden arka sıramda
oturan takmış takıştırmış çiftlerin, kalabalık delikanlı
gruplarının tamamı beş dakika ara olunca çekip gittiler!)
Doğrusu ben Yılmaz Erdoğan'dan epeydir böyle bir film
bekliyordum.
Böyle sakin biçimde hayata dokunup geçen; hüznü de, neşesi de usul
usul içe işleyen bir film bekliyordum.
Ona yakışırdı!
Yakıştı da...
***
Tabii benim de şaşırdığım şeyler var...
Birincisi...
Filmin ana karakteri Rıza Şenyurt'u izleyince gözlerindeki "perde"
kalkan meslektaşlarıma şaşırdım. Yahu Nişantaşı'yla İstinyepark
arasında gide gele, bu kadar mı koptunuz dünyadan? Bu dünya Rıza
gibi hep itilip kakılan ama yine de edebini bozmayan yoksul
çoğunluk sayesinde ayakta duruyor!
İkincisi...
Adında "neşe" var diye...
Arada güldürüyor diye...
Filmi gerçekten neşeli bulanlara şaşırdım.
Üçüncüsü...
Filmde sosyal, sınıfsal, kültürel farklara öyle dokundurmalar var
ki, müthiş! Ama "çoktandır unutmuştuk sınıf çatışmasını... Vallaha
iyi geldi" diye yazanlara şaşırdım.
Çünkü filmde sınıf çatışması falan değil, "çatışamaması" var!
***
Beni şaşırtan son şeye gelince...
Filme dair bir özellik bu!
Gün gelecek, bir Yılmaz Erdoğan filminin finaline "Hıncal Uluç
ruhu" girecek, kanırta kanırta umut aşısı yapılacak,
denseydi...
"Gidin işinize, dalga geçmeyin!" derdim.
Tamam! Neşeli Hayat nihayetinde bir Noel Baba hikâyesi anlatıyor.
Hatta Frank Capra'nın "Its'a Wonderful Life" adlı filminin yanı
başında bir yere mevzilendiği bile söylenebilir.
Yine de Yılmaz'ın masal anlayışıyla, Hıncal Abi'nin masal
anlayışının pek farklı olduğunu sanıyordum.