Yılmaz, rakiplerini Böhürler eliyle vurmuş.
“Müslüman Erkek Medyasını” daha yakından tanıyabilmeniz için o yazıyı okumanızı öneririm.
GAZETECİLER.COM
Mehmet Yakup
Yılmaz, kendisine rakip
bellediği (öyle olmasa zırt pırt onlarla kavga eder mi?)
Müslüman Erkek Yazarlara (M.E.Y.) “İslâmi Medya”
veya “Yandaş Basın” diye tanımladığı matbuatta yazılar yazan (hem
de çok iyi yazan) Ayşe Böhürler’in bir yazısı ile çakmış bu
kez…
Bakın nasıl
yapmış o işi…
‘Müslüman Erkek
Medyası’nda kadın olmak
Yeni
Şafak yazarı Ayşe Böhürler, yandaş medyanın giriştiği “Nuray Mert’i
linç kampanyası” sırasında yazılarıyla Mert’e destek
olmuştu.
Meğerse bu yaptığı, Böhürler’in MEY kısaltmasıyla
tanımladığı, “Müslüman Erkek Yazarlar” arasında ciddi bir tepki ile
karşılaşmış. Böhürler’in “devşirildiği” bile iddia
edilmiş.
Böhürler’in cumartesi günkü yazısı bu konuya
ayrılmıştı.
“Müslüman Erkek Medyasını” daha yakından
tanıyabilmeniz için o yazıyı okumanızı öneririm. Buna olanak
bulamayacaklar için de birkaç alıntı yapacağım.
“Sırf
erkek ve biraz da medyada bulunmuş diye, ‘ağabeylerinin’ kol kanat
gerdiği isimlerin bir yerlere nasıl geldiğini, nasıl meşhur
edildiklerini çok yakından bilirim. Yetenekli, bilgili, profesyonel
birçok kadının da sırf başörtülü diye nasıl arka planda tutulduğunu
da yakından bilirim.”
“Benim M.E.Y. ile hayal kırıklığım çok eskidir.
Mesela, 1992’de gazeteciliğe ilk başladığımız yıllardan beri
gözlediğimiz bir şey vardır. Ortama giren bizim kesimin yazarları
başörtülü yazarları görmezden gelir, selam bir yana, hal hatır bile
etmezlerdi. Tam da biz ‘Ne mahcup adamlar’ diye düşünürken ortama
giren başı açık kadınlar, ‘mahcupgillerin’ öbür yüzünü görmemize
sebep olurdu. Ortam değişir, yalakalığa varan bir tarzda
selamlaşılır, şapır şupur öpüşülür, muhabbet koyulaşırdı. Konu
tartışılırken başörtülü yazarlar zaten muhatap alınmazdı. Bunu bir
arkadaşım ‘ruj farkı’ diye izah etmişti.”
“Bizim M.E.Y. muhafazakâr kadınlar ile çalışmaya
uzun süre alışamadı. Onlar bizi bazen aşırı ciddi, bazen sıkıcı,
bazen de arıza buldular. Ayrıca kadın olarak bizim onlarla aynı
masaları paylaşmamız da pek söz konusu olamazdı. Eh, sosyal
alanları ‘okey masaları’ ile sınırlı kalınca, biz de onlara çok
karışmadık doğrusu. Müslüman da olsa iktidarın dili hep
ataerkildi.”
“Eğer
bugün medyada var isek, buralara onların sayesinde değil ‘onlara
rağmen’ geldik.”