Yılmaz Özdil'in yazısı neden sansüre uğradı?

Kürt açılımının tartışıldığı şu günlerde, Yılmaz Özdil de konuya bir katkıda bulunayım demiş. 'Kürtçe' başlıklı bir yazı yazmış... Ama...

GAZETECİLER.COM
Kürt açılımının tartışıldığı şu günlerde, Yılmaz Özdil de konuya bir katkıda bulunayım demiş.
'Kürtçe' başlıklı bir yazı yazmış...
Yazı bugün yer alacakmış Hürriyet'teki köşesinde...
Ama sansüre uğramış!
Yok yok sansürü yapan gazete değil...
Çevirmenler...

Çünkü, Yılmaz Özdil bu yazıyı Kürtçe yazmak istemiş.
Amacı, Türkiye’nin en etkin gazetesinde ilk Kürtçe makaleyi yazan kişi olmak değilmiş.
O Kürtçe satırları okuyunca kimse anlamayacaktı.
"İşte bu yüzden de Araya "ikinci resmi lisan" girdiğinde... Farklı etnik gruplara mensup olan, ancak, Türkçe konuşarak, Türkçe yazarak, Türkçe okuyarak "anlaşan" bir toplumun, nasıl aniden birbirine yabancılaşacağını görecektik... Kanıtı da, bu yazı olacaktı." diyor Özdil...
Ama hevesi kursağında kaldı...
Tercümanda yaşadıklarını şöyle anlatıyor Yılmaz Özdil...

"Kürtçe bilmediğim için, Türkiye Çevirmenler Derneği’ne başvurdum, "Bu yazıyı Kürtçeye çevirmek istiyorum" dedim. "Hay hay" dediler, İstanbul’daki "yeminli tercüme bürosu"nun telefonlarını verdiler. Aradım... "Hay hay" dediler, Kürtçe tercüman bulmak için iki gün izin istediler ve çevirme ücretinin de 180 lira artı KDV olduğunu belirttiler..."Hay hay" dedim, fatura bilgilerimi gönderdim, yazımın Kürtçe tercümesini beklemeye başladım.
*
İki gün sonra... Türkiye Çevirmenler Derneği’nden aradılar... "Kürtçe tercüman bulduklarını, hatta 8 tane Kürtçe tercümana başvurduklarını, ancak 8 tercümanın da bu yazıyı Kürtçeye çevirmek istemediğini" söylediler...
*
Allah Allah!
Niye birader?
"Yazının içeriğini uygun bulmamışlar!"
*
(Bu arkadaşlar "yeminli" tercüman ama, yeminleri bi acayip... İçeriğini beğenirlerse, tercüme ediyorlar, beğenmiyorlarsa, etmiyorlar... Sanırsın, tercüman değil,sansür kurulu!)"

Heee şimdi diyeceksiniz ki...
Acaba sansüre uğrayan yazı nasıldı?
Onu da yazmış bugünkü makalesine Yılmaz Özdil...