Yılmaz Özdil'in 25 Mart yazısı çok konuşulur!

Yılmaz Özdil bugünkü yazısında 25 Mart'da çıkması beklenen ses kaydı ile ilgili bir yazı kaleme aldı. Yılmaz Özdil ses kaydından ziyade 25 Mart'ın anlamını yazdı

Hürriyet Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil bugün köşesini bu tarihe, yani 25 Mart'a ayırmış. 25 Mart'ta"her şeyin" beklendiğini yazan yazar, adi senaryoların ortada dolaştığını ama asıl şaşılması gerekenin, hiç kimsenin "bu kadarını da yapmaz" dememesi olduğunun da altını çiziyor.

"Asrın memleketiyiz filan derken, memleketi ve milleti getirdikleri yerdir, 25 Mart."diyerek bitirmiş yazısını yılmaz Özdil.

İşte Yılmaz Özdil'in 25 Mart başlıklı yazısı...

SUİKAST TAPELERİ ÇIKABİLİR

Muhsin Yazıcıoğlu’nun kazayla ölmediğini, resmen öldürüldüğünü kanıtlayan suikast tapeleri çıkabilir.

Evdeki paralar sıfırla’nırken kaydedilmiş görüntüler yayınlanabilir.
Malezya’ya kaçırmak için uçağın kargosuna altın külçeleri yüklenirken çekilmiş fotoğraflar yayınlanabilir.
Apo’yla telefon konuşması...
Apo’yla buluşma olabilir.
Dolmabahçe’de baş başa neler yaşandı, nihayet açıklanabilir.
Uludere’de vur emrini kim verdi, kendi sesinden duyabiliriz.

MUTA NİKAHI SERVİS EDİLEBİLİR

Muta nikâhı servis edilebilir.
Bakan bey mesela, durup dururken çıktı ekrana, porno’dan bahsetti.
Evli kuma’dan bahsediliyor.
Gayrimeşru çocuktan bahsediliyor.

"YAPMAZ ÖYLE ŞEY" DENEMİYOR

Hepsi ihtimal dahilinde.
Hepsi akla yatıyor.
Hiçbirine “imkânsız” denemiyor.
“Yapmaz öyle şey” denemiyor.
“O kadar da olmaz” denemiyor.
Hatta, tek tek değil, hepsini birden yapmış olması bile mümkün.

EN ADİ REZALETLERİN BİLE ŞAŞIRTICI OLMAMASIDIR 25 MART

Terzi işi takım elbise gibi, hiç pot yapmadan omuzlarına oturuyor.

25 Mart, aslında budur.

En ağır suçların, en adi rezaletlerin bile, artık şaşırtıcı bulunmaması, toplum nazarında sürpriz olmamasıdır. “Eksiği yoktur, fazlası vardır, Allah bilir daha neler yapmıştır bunlar” duygusunun hâkim olmasıdır. Asrın memleketiyiz filan derken, memleketi ve milleti getirdikleri yerdir, 25 Mart.