Yılmaz Özdil'e ayda 1 lira vermez misiniz?
'Düzenli olarak her gün yazı yazacağım. Eskisi gibi haftada altı yazı. Ayda sadece 1 TL ödeyeceksiniz? Var mısınız yok musunuz?'
Peki Yılmaz Özdil şöyle bir öneriyle gelse: 'Düzenli olarak her gün yazı yazacağım, her gün bir sitede yayınlanacak. Ama abone olmanız koşuluyla. Eskisi gibi haftada altı yazı. Ayda sadece 1 TL ödeyeceksiniz? Var mısınız yok musunuz?' dese...
Tiryakisi olduğunuz bir yazarı yaşatmak için katkıda bulunmaya değmez mi?
Bu ilginç tespit, bir süredir internet içeriğinin paralı olması
gerektiğini ileri süren yazılarıyla dikkat çeken Oray Eğin'e
ait.
BEN TEREDDÜT ETMEDEN
ÖDERİM
Eğin, "Ben tereddüt etmeden öderim; ne olacak ki alt tarafı
1 TL... Hürriyet'i tıklayacağıma, yeni siteyi tıklarım. Son
kullanıcı açısından değişen bir şey yok: Sonuçta ben içeriğin
müşterisiyim" diyor köşesinden ve şöyle devam ediyor:
HAYDİ PAKETİ
GENİŞLETELİM
Hadi paketi genişletelim. Yılmaz Özdil'in yanına Hıncal Uluç'u,
Emin Çölaşan'ı, Bekir Coşkun'u, Ahmet Hakan'ı, Ertuğrul Özkök'ü
koyalım: Türkiye'nin en çok tıklanan, okunan yazarlarını. Sonuçta
hepimizin bir 'tık sicili' var artık.
Böyle bir pakete ayda 5 TL ödeyecek insan bulunmaz
mı?
YENİ MEDYA DÜZENİ PATRONLAR İÇİN
POTANSİYEL TEHLİKE
Aslında mevcut medya patronları için de, iktidar için de potansiyel
bir tehlike içeriğin bir numaralı güç oluşu. İçerik kendi kendini
finanse ederse hiç kuşkusuz yeni medya düzeni, tasfiye
tartışmaları, bağımsız yayıncılık, patron-iktidar ilişkileri de
buna göre şekillenecek.
Ne dersiniz, tutar mı tutmaz mı?