Yılmaz Özdil'den yüz bin kere 'Evet' ama...

Cüzdanında taşıdı umudunu... O ilacın piyasaya çıkmasını bekledi, her görüştüğümüzde çıkarıp gösterdi, bekledi...

GAZETECİLER.COM - Yılmaz Özdil bugün tamamen siyasetin dışına taşmış...
İnsan olduğunu zanneden kimi yaratıklara "insanlık" dersi veriyor...
Önce kendi meslektaşlarının "yalancı umut" tacirliğini lânetliyor...
Sonra da 70 milyon Türk'e kendi canını tehlikeye atarak "umutlu olmaya" taşıyan Basketbol Milli Takım antrenörü Bogdan Tanjeviç'i anlatıyor...
Ki...
Gözleriniz dolmadan, yüreğiniz yanmadan okuyabiliyorsanız; 12 Eylül günü zaten sandık başına gittiğinizde de vicdanınızı evde unutmuş olacaksınız...
Yılmaz Özdil referandum sandığında değil, insan hayatına, insanca ve onurlu bir yaşama diyor "Yüz bin kere Evet" diye...
Bakın nasıl...


13’üncü dev adam

Çok güzel insandı.
Güleryüzlü. Babacan. Ölene kadar cüzdanında küçücük bi kâğıt parçasını taşıdı, muska gibi... Gazeteden kesmişti. Sadece dokuz satırdan oluşan, tek sütun bi haberin kupürü... Başlığı “müjde”ydi. Yakalandığı kanser türünün çok yakında tarih olacağını, mucize ilacın en geç altı ay içinde piyasaya çıkacağını “müjde”liyordu o küçücük kupür.


*
Cüzdanında taşıdı umudunu... O ilacın piyasaya çıkmasını bekledi, her görüştüğümüzde çıkarıp gösterdi, bekledi... Altı ay geçti. Yok. Bi altı ay daha geçti. Verdi son nefesini.
*
O zaman da gazeteciydim.
Gazeteci olduğumu sanıyordum demek daha doğru sanırım... Çünkü, yer dolsun diye sokuşturulan tek sütun kıytırık haberin bile ne yalancı umutlar yarattığını, hangi yürekleri hangi duygusal fırtınalara sürüklediğini, anca o gün fark etmiştim.
*
Okulunda okumuştum güya bu işin...
Ustalarla çalışmıştım.
Ama “hayat”ın en büyük öğretmen olduğunu, yaşarken öğrenilebileceğini, edebi bi laf sanıyordum o güne kadar.

Yılmaz Özdil'in yazısının tamamını
İndirim Sezonlarında Akıllı Alışveriş: En İyi Fırsatları Yakalamanın Yolları