Yılmaz Özdil'den kavga çıkaracak yazı
Bu satırların yazarını tahmin etmekte zorlanmayacaksınız. Yılmaz Özdil bakın neler demiş;
GAZETECİLER.COM - Yılmaz Özdil
bu satırları gürültü koparacak. Çünkü "iktidar dondurma
gibidir yalanmak ister" sözüyle ünlü köşe yazarlarına
"her devrin yalakası" demeye getirmiş.
Yazısında isim vermemiş ama biz üşenmedik ve alıntı yaptığı satırların sahiplerini araştırıp ekledik. Mehmet Barlas, Güneri Civaoğlu, Cüneyt Arcayürek, Nazlı Ilıcak ve hatta şu an köşe yazarlığı yaptığı Hürriyet bu sözden nasipleniyor.
İşte Özdil'in arşivden çıkarttığı yazılar ve o yazıların sahipleri;
*“Evren’in sözleri, her hukukçunun başucuna mukaddes kitap gibi asılacak cinsten sözlerdir, öpüp öpüp başlarına koysunlar” diye döşenmiş biri... Hukuk’tan girmiş,
din’den çıkmış. (Mehmet Barlas)
*“Böylesine olumlu, özlenen sonuçları almaya yönelik harekâta destek olmak, milletçe hepimizin görevidir” yazmış bi başkası... Bugün “destek olanlar yargılansın” diyor! (Güneri Civaoğlu)
*“Eğer ordumuz ihtilali başarmasaydı, başımıza gelecekleri düşünebiliyor musunuz, hep birlikte bin şükredelim” diyen var... “Hedef, politikayı değil, çirkinleşen politikacıyı tasfiyedir, hayırlı olsun” diyen var... “Hainler, küstahlar, demokrasiyi yozlaştıran güçler, geriye itildi” diyen var... Hadiseye ekonomik açıdan yaklaşıp “işçi-işveren ilişkilerine, hatta, bankadaki paralarımıza bile güvence getirildi” diyen var. (Cüneyt Arcayürek)
*“12 Eylül darbe değildir” diye başlayıp “Kenan Evren’e tamamiyle katılıyoruz, 12 Eylül’ün gerekçesi haklıdır, halkın meşru müdafaaya geçtiği gündür” diye bitiren demokrat abla var! (Nazlı Ilıcak)
*“TSK milletimizin son şansıdır, ümidimiz harekâtın başarıyla neticelenmesidir” diye dua eden de var... “El ele, kol kola, mutlu günlere gidiyoruz” diyen, durmak
yok yola devamcı da... (Hürriyet'in 12 Eylül darbesinden bir yıl sonra attığı manşet)
*“Biz basın olarak, 12 Eylül harekâtının, Latin Amerika’daki askeri dikta rejimlerine benzemediğini Avrupa’ya anlatmalıyız,
sağ ol Mehmetçik” diyen, vay yalaka vay var. (Bu satırların sahibini bulamadık)
İKTİDAR DONDURMA GİBİDİR
Yılmaz Özdil arşivdeki 12 Eylül güzellemelerini alt alta dizdikten sonra şöyle bir final yapıyor ve o satırların yazarlarına toptan çakıyor;
"Özetle. “12 Eylül nedir?” derseniz. Ne askerdir aslında. Ne dış mihraktır.
Menderes’i alkışlayan, sonra askeri alkışlayan, sonra Demirel’i alkışlayan, sonra askeri alkışlayan, sonra Özal’ı alkışlayan, sonra askeri alkışlayan, sonra... ABD’ye karşıyken Ecevit’i yuhalayan, ABD’den ekonomi bakanı getirince Ecevit’i alkışlayan, sonra bunları alkışlayan zihniyettir... Gelene ağam, gidene paşam’cı ikiyüzlülük’tür.
*
Peki, kim bunlar derseniz...
*
Değerli gençler...
İktidarlar, dondurmaya benzer. Yalanmak ister.
Orasını da yalayayım, aman şurasını da yalayayım derken, yüzüne gözüne bulaşır.
“Ben demokratım” diyenlerin ağızlarına dikkatli bakın... Dudaklarının çevresindeki lekeleri göreceğinizden eminim."
Yazının tamamı için
Yazısında isim vermemiş ama biz üşenmedik ve alıntı yaptığı satırların sahiplerini araştırıp ekledik. Mehmet Barlas, Güneri Civaoğlu, Cüneyt Arcayürek, Nazlı Ilıcak ve hatta şu an köşe yazarlığı yaptığı Hürriyet bu sözden nasipleniyor.
İşte Özdil'in arşivden çıkarttığı yazılar ve o yazıların sahipleri;
*“Evren’in sözleri, her hukukçunun başucuna mukaddes kitap gibi asılacak cinsten sözlerdir, öpüp öpüp başlarına koysunlar” diye döşenmiş biri... Hukuk’tan girmiş,
din’den çıkmış. (Mehmet Barlas)
*“Böylesine olumlu, özlenen sonuçları almaya yönelik harekâta destek olmak, milletçe hepimizin görevidir” yazmış bi başkası... Bugün “destek olanlar yargılansın” diyor! (Güneri Civaoğlu)
*“Eğer ordumuz ihtilali başarmasaydı, başımıza gelecekleri düşünebiliyor musunuz, hep birlikte bin şükredelim” diyen var... “Hedef, politikayı değil, çirkinleşen politikacıyı tasfiyedir, hayırlı olsun” diyen var... “Hainler, küstahlar, demokrasiyi yozlaştıran güçler, geriye itildi” diyen var... Hadiseye ekonomik açıdan yaklaşıp “işçi-işveren ilişkilerine, hatta, bankadaki paralarımıza bile güvence getirildi” diyen var. (Cüneyt Arcayürek)
*“12 Eylül darbe değildir” diye başlayıp “Kenan Evren’e tamamiyle katılıyoruz, 12 Eylül’ün gerekçesi haklıdır, halkın meşru müdafaaya geçtiği gündür” diye bitiren demokrat abla var! (Nazlı Ilıcak)
*“TSK milletimizin son şansıdır, ümidimiz harekâtın başarıyla neticelenmesidir” diye dua eden de var... “El ele, kol kola, mutlu günlere gidiyoruz” diyen, durmak
yok yola devamcı da... (Hürriyet'in 12 Eylül darbesinden bir yıl sonra attığı manşet)
*“Biz basın olarak, 12 Eylül harekâtının, Latin Amerika’daki askeri dikta rejimlerine benzemediğini Avrupa’ya anlatmalıyız,
sağ ol Mehmetçik” diyen, vay yalaka vay var. (Bu satırların sahibini bulamadık)
İKTİDAR DONDURMA GİBİDİR
Yılmaz Özdil arşivdeki 12 Eylül güzellemelerini alt alta dizdikten sonra şöyle bir final yapıyor ve o satırların yazarlarına toptan çakıyor;
"Özetle. “12 Eylül nedir?” derseniz. Ne askerdir aslında. Ne dış mihraktır.
Menderes’i alkışlayan, sonra askeri alkışlayan, sonra Demirel’i alkışlayan, sonra askeri alkışlayan, sonra Özal’ı alkışlayan, sonra askeri alkışlayan, sonra... ABD’ye karşıyken Ecevit’i yuhalayan, ABD’den ekonomi bakanı getirince Ecevit’i alkışlayan, sonra bunları alkışlayan zihniyettir... Gelene ağam, gidene paşam’cı ikiyüzlülük’tür.
*
Peki, kim bunlar derseniz...
*
Değerli gençler...
İktidarlar, dondurmaya benzer. Yalanmak ister.
Orasını da yalayayım, aman şurasını da yalayayım derken, yüzüne gözüne bulaşır.
“Ben demokratım” diyenlerin ağızlarına dikkatli bakın... Dudaklarının çevresindeki lekeleri göreceğinizden eminim."
Yazının tamamı için