Yılmaz Özdil

Hürriyet

İlk insandan değil ama ilerleyen yıllarda ve günümüzde “Filozof” olduğu kabul edilen hemen her düşünür, “ahlâken doğru olan her şey yükümlülüğün yerine getirilmesinden, yanlış olan her şey yükümlülüğün pas geçilmesinde kaynaklanır” görüşüne inanmıştır.

Yani…

Temiz ahlâk yükümlülükle eşit gibidir…

Nedir yükümlülük?..

Bir insanın gerek aldığı görev, gerekse insani ilişkilerinde; üzerine düşen sorumluluğun gerektirdiği gibi davranmasıdır.

Mükellefiyettir yani…

Ya da mecburiyet

İslâm Halifesi Hz. Ali’nin borçlarını ödeyebilmek için bir Cuma namazı minbere çıkıp Zülfikar’ı havaya kaldırıp satmak istediğini söylemesi “Yükümlülük”tür meselâ…

Koskoca Hz. Ali…

İslâm’ın zirvesindeki en yetkili kişi…

Ama…

Bir o kadar da “Mesuliyet” sahibi elbette…

İsteseydi Beytülmalden alır, sonra geri koyardı…

Ya da bir dostundan borç isterdi…

Hayır…

Hiçbirini yapmadı Hz. Ali…

En değerli mal varlığı olan kılıcını satışa çıkardı…

Bu girişi neden mi yaptım?..

Yılmaz Özdil’i “Günün Köşe Yazarı” seçeceğim de…

Onun bugünkü Hürriyet’te “Fenerbahçe Başbakanı” başlığı altında, eski başbakanlarımızdan Şükrü Saraçoğlu’nun “Devlet Adamlığı” ve “Yükümlülük” anlayışını anlatışına katkı yapmak…

Şükrü Saraçoğlu’nun ahlâk anlayışındaki yüceliğin, İslam dünyasının en değerli devlet adamlarından biri (Aynı zamanda Hz. Peygamber’in yeğeni ve damadı) Hz. Ali’ye ne kadar benzediğini hatırlatmak…

Bugünün “İslâmcı” politikacılarının ve gazeteci/yazarlarının ise Hz. Ali ahlâkından ne kadar uzak olduklarına dikkat çekmek istedim…