Yılmaz özdil
Başarılı bir siyasi lider gerektiğinde içeride verdiği sözden, şartlar değişmişse eğer kapıya çıktığında bile cayabilendir…
Bu gidişle, pazartesi günleri hariç her gün "Yılmaz
Özdil kaybeti" diye yazsam; gerekçelerim
yadırganmaz...
Zira öylesine güçlü kalemiyle öylesine güçlü yardımcı kadrosuna
rağmen Yılmaz Özdil, sadece
Erdoğan'ı eleştirmek, küçük düşürmek,
itibarsızlaştırmak için "bahane" üretme pahasına
yanlışlar yapmaktan vazgeçmiyor...
Bugünkü Hüriyet'te "Dedi'kodu"
başlığı altında yayımlanan makalesi, bir siyasi lidere
yöneltilebilecek en yanlış eleştiri ve suçlamalardır...
Zira bir liderin daha önceki görüşlerinin “yanlış” olduğunu kabul
ederek değiştirmesi ayıplanacak bir şey değildir…
Başarılı bir siyasi lider gerektiğinde içeride verdiği sözden, şartlar değişmişse eğer kapıya çıktığında bile cayabilendir…
Mustafa Kemal Atatürk'ü "Büyük Lider" yapan özelliği; İstiklâl Savaşı’ndan önce verdiği sözlerin çoğunu tutmayışıdır...Tutsaydı ne olurdu?..
Meselâ Lenin'e verdiği sözleri tutsaydı Komünist bir ülke olurduk ve tabii ki sonumuz felâket olurdu...
Stalin'e ilk dönemlerinde gösterdiği yakınlığı sürdürse, verdiği sözleri tutsaydı; kendisinin de en az üç - beş milyon Türk köylüsünü kesmesi gerekirdi...
Oysa O, Stalin'in yaptığının tam tersini yaptı...
Stalin, "proleter" olmadıkları için Rus köylülerini öldürtürken; Mustafa Kemal ise "köylü milletin efendisidir" dedi...
Yani...
Erdoğan'ın birçok konuda dün söylediğinin daha sonra tersini yapması ayıp değil; siyasi gerçekçiliğin gereğidir...
Yılmaz Özdil, başarılı bir siyasi liderle "iyi aile babası"nı karıştırıyor olabilir...
Ama unutmasın ki kendisi de bir bakıma "kanaat önderidir"...
Dürüst kanaat önderleri okurlarıyla gerçekleri, sadece gerçekleri paylaşır...
Hayal satan yazara "kanat önderi" ya da "düşünce insanı" değil; "hayal taciri" denir...
Bu kadar basit bir doğruyu bilemeyen, “hayal satan” Yılmaz Özdil tabii ki kaybetti…