Yılmaz Özdil

Dünkü analizde Yılmaz Özdil için; "Gülmeyen, gülümsemeyen, sürekli gergin, hep tersleyen, Eşrefpaşa ağzıyla konuşan bir 'klavye ustası' " demiştim...
Bugünkü Hürriyet'te "Başlarken, aşk biterken, nefret" başlığı altında yayımlanan makalesini okuduktan sonra bir kez daha anladım ki Özdil gerçekten, "Köşe Yazmak" için yaratılmış...
Kısacık da yazsa belli ki saatlerce araştırıyor, buluyor, düşünüyor, yazının karkasını kuruyor ve sonra da yazıyor...
Bugünkü yazısı bizim gazeteci milletini öyle güzel ve doğru tanımlıyor ki...
Muhteşem...
Hemen her konuda kendi atalarımızın söyldiği gibi, "hayran gönüllüyüz"...
Çok çabuk seviyor, severken abartıyor ve bir anda nefret ediyoruz...
Nefretimiz ise sevgimizden daha abartılı...
"Ya benimsin ya kara toprağın" misal..Dünkü analizde Yılmaz Özdil için; "Gülmeyen, gülümsemeyen, sürekli gergin, hep tersleyen, Eşrefpaşa ağzıyla konuşan bir 'klavye ustası' " demiştim...
Bugünkü Hürriyet'te "Başlarken, aşk biterken, nefret" başlığı altında yayımlanan makalesini okuduktan sonra bir kez daha anladım ki Özdil gerçekten, "Köşe Yazmak" için yaratılmış....
İşte Fatih Terim de kovuldu...
Gelirken bayram edenler kovulduğunda da aynı bayramı daha coşkulu kutlayabiliyorlar...
Bu konudaki "çirkin sabıkamızı" çok haklı bir şekilde anlatan makalesiyle Yılmaz Özdil "Günün Köşe Yazarı"...