Yılmaz Özdil yazılarına Murat Menteş'li yanıt!
Yılmaz Özdil'in kendi okurundan aldığı tepkiler üzerine başlayan Kemalist-laik mahalle tartışmasında Ahmet Hakan yeni bir cephe açtı: Murat Menteş'e ne oldu?
GAZETECİLER.COM
Yılmaz Özdil'in Başbakan Erdoğan'ı Beşar Esad karşısında savunmasıyla aldığı tepkiler ilginç bir tartışmaya sahne oluyor. Karaalioğlu'nun ulusalcı-laik mahalle eleştirisine Ahmet Hakan çarpıcı bir muhafazakar mahalle eleştirisiyle yanıt verdi.
Kendi okurlarından çok sert eleştiriler alan Özdil'in durumunu değerlendiren bazı muhafazakar yazarlar ulusalcı-laik çevrelerdeki tahammül ve demokrasi eşiğini eleştirmişlerdi. Son olarak Star'dan Mustafa Karaalioğlu'nun "O gettodaki mahalle baskısına duyarsız kalamayız" diyerek katıldığı tartışmaya Ahmet Hakan da dahil oldu.
Yazısında isim vermeden Karaalioğlu'na göndermede bulunan Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, Kemalist-laiklerden sonra muhafazakar mahallenin tahammül sınırlarını tartışmaya açtı. Ahmet Hakan, Gezi eylemlerini konu alan yazıları nedeniyle Yeni Şafak'tan ayrılmak zorunda kalan yeni kuşak muhafazakar yazarlardan Murat Menteş örneği üzerinden tartışmaya katıldı ve "Murat Menteş, sadece ve sadece “Gezi’yi anlamalıyız” türünden laflar ettiğinde siz ne yaptınız?" diye sordu.
İşte Ahmet Hakan'ın yazısındaki ilgili bölüm:
KEMALİSTLER, laikler, ulusalcılar falan...
Bunlar çok ama çok baskıcıymışlar.
Mahalle baskısı yapıyorlarmış.
Aralarından biri aykırı bir laf etmeye kalktı mı hemen çullanıyorlarmış üzerine...
-Can Dündar mesela... Bir Atatürk belgeseli çekmiş, adama yapmadıklarını bırakmamışlar.
-Şafak Sezer mesela... Üç gün önce Gezi’de sloganlar atarken üç gün sonra aniden yüreği aydınlanıp “Çok yaşa Başbakanım” demiş, adamı tefe koymuşlar.
-Şahan Gökbakar mesela... Hükümeti destekler mahiyette çıkışlar yapmış, adama demediklerini bırakmamışlar.
-Yılmaz Özdil mesela... “Katil Esad bizim Başbakanımıza laf edemez” demiş, adama ayar üstüne ayar vermeye kalkmışlar.
Böyle diyorlar, böyle yazıyorlar.
Coşkuyla... Üst perdeden...
Kendilerinden gayet emin olarak...
*
İyi de arkadaşlar!
Daha dün Yeni Şafak yazarı Murat Menteş, sadece ve sadece “Gezi’yi anlamalıyız” türünden laflar ettiğinde siz ne yaptınız?
“Gezi’yi anlamalıyız” diyen Murat Menteş’in sizin kalemlerinizden işitmediği bir laf kaldı mı?
Mavi gökyüzünü ona dar etmediniz mi?
Adamcağız apar topar Yeni Şafak’ı terk edip ağzına fermuar çekmek durumunda kalmadı mı?
*
Ya da şöyle soralım:
Laiklerin, Kemalistlerin, ulusalcıların gettosundan...
-Mesela Can Dündar çıkıp aykırı şeylerin belgeselini çekebiliyor da...
-Mesela Şafak Sezer üç gün içinde fikir değiştirip Başbakan’ın elini çekinmeden öpebiliyor da...
-Mesela Şahan Gökbakar içinde bulunduğu gösteri sanatları camiasından ayrı düz koşu yapabiliyor da...
-Mesela Yılmaz Özdil, “Esad bizim Başbakan’a laf söyleyecek adam değil” falan diye çıkış yapabiliyor da...
Sizin gettodan neden böyle “yaramazlar” çıkmıyor, çıkamıyor?
Sakın “yaramazlık” bile sayılmayacak bir şeyler yaptı diye Murat Menteş’e yaptıklarınız yüzünden olmasın?
*
Bu memleket böyledir.
-“Kemalist laik ulusalcı” da içinden çıkan her türlü aykırılığı boğar...
-“Milliyetçi mukaddesatçı muhafazakâr” da içinden çıkan her türlü aykırılığı tepeler.
Kısacası...
Yok birbirinizden farkınız, ama siz Osmanlı Bankası’sınız.
AHMET HAKAN'IN TÜM YAZILARI
Yılmaz Özdil'in Başbakan Erdoğan'ı Beşar Esad karşısında savunmasıyla aldığı tepkiler ilginç bir tartışmaya sahne oluyor. Karaalioğlu'nun ulusalcı-laik mahalle eleştirisine Ahmet Hakan çarpıcı bir muhafazakar mahalle eleştirisiyle yanıt verdi.
Kendi okurlarından çok sert eleştiriler alan Özdil'in durumunu değerlendiren bazı muhafazakar yazarlar ulusalcı-laik çevrelerdeki tahammül ve demokrasi eşiğini eleştirmişlerdi. Son olarak Star'dan Mustafa Karaalioğlu'nun "O gettodaki mahalle baskısına duyarsız kalamayız" diyerek katıldığı tartışmaya Ahmet Hakan da dahil oldu.
Yazısında isim vermeden Karaalioğlu'na göndermede bulunan Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, Kemalist-laiklerden sonra muhafazakar mahallenin tahammül sınırlarını tartışmaya açtı. Ahmet Hakan, Gezi eylemlerini konu alan yazıları nedeniyle Yeni Şafak'tan ayrılmak zorunda kalan yeni kuşak muhafazakar yazarlardan Murat Menteş örneği üzerinden tartışmaya katıldı ve "Murat Menteş, sadece ve sadece “Gezi’yi anlamalıyız” türünden laflar ettiğinde siz ne yaptınız?" diye sordu.
İşte Ahmet Hakan'ın yazısındaki ilgili bölüm:
KEMALİSTLER, laikler, ulusalcılar falan...
Bunlar çok ama çok baskıcıymışlar.
Mahalle baskısı yapıyorlarmış.
Aralarından biri aykırı bir laf etmeye kalktı mı hemen çullanıyorlarmış üzerine...
-Can Dündar mesela... Bir Atatürk belgeseli çekmiş, adama yapmadıklarını bırakmamışlar.
-Şafak Sezer mesela... Üç gün önce Gezi’de sloganlar atarken üç gün sonra aniden yüreği aydınlanıp “Çok yaşa Başbakanım” demiş, adamı tefe koymuşlar.
-Şahan Gökbakar mesela... Hükümeti destekler mahiyette çıkışlar yapmış, adama demediklerini bırakmamışlar.
-Yılmaz Özdil mesela... “Katil Esad bizim Başbakanımıza laf edemez” demiş, adama ayar üstüne ayar vermeye kalkmışlar.
Böyle diyorlar, böyle yazıyorlar.
Coşkuyla... Üst perdeden...
Kendilerinden gayet emin olarak...
*
İyi de arkadaşlar!
Daha dün Yeni Şafak yazarı Murat Menteş, sadece ve sadece “Gezi’yi anlamalıyız” türünden laflar ettiğinde siz ne yaptınız?
“Gezi’yi anlamalıyız” diyen Murat Menteş’in sizin kalemlerinizden işitmediği bir laf kaldı mı?
Mavi gökyüzünü ona dar etmediniz mi?
Adamcağız apar topar Yeni Şafak’ı terk edip ağzına fermuar çekmek durumunda kalmadı mı?
*
Ya da şöyle soralım:
Laiklerin, Kemalistlerin, ulusalcıların gettosundan...
-Mesela Can Dündar çıkıp aykırı şeylerin belgeselini çekebiliyor da...
-Mesela Şafak Sezer üç gün içinde fikir değiştirip Başbakan’ın elini çekinmeden öpebiliyor da...
-Mesela Şahan Gökbakar içinde bulunduğu gösteri sanatları camiasından ayrı düz koşu yapabiliyor da...
-Mesela Yılmaz Özdil, “Esad bizim Başbakan’a laf söyleyecek adam değil” falan diye çıkış yapabiliyor da...
Sizin gettodan neden böyle “yaramazlar” çıkmıyor, çıkamıyor?
Sakın “yaramazlık” bile sayılmayacak bir şeyler yaptı diye Murat Menteş’e yaptıklarınız yüzünden olmasın?
*
Bu memleket böyledir.
-“Kemalist laik ulusalcı” da içinden çıkan her türlü aykırılığı boğar...
-“Milliyetçi mukaddesatçı muhafazakâr” da içinden çıkan her türlü aykırılığı tepeler.
Kısacası...
Yok birbirinizden farkınız, ama siz Osmanlı Bankası’sınız.
AHMET HAKAN'IN TÜM YAZILARI