Yılmaz Özdil neden koyun gibi meeee'ledi?

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ndeki trafiği biliyorsunuzdur... Yılmaz Özdil de köprüyü kullanarak isyan edenlerden...

20 Haziran'da başladı İstanbullu'nun trafik çilesi. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde yapılan "Sismik takviye projesi" köprü trafiğini kullanan vatandaşı çileden çıkardı. Evinden işine, işinden evine gitmek isteyen vatandaş gecikmeli ulaştı gideceği yere...

İşte bu çileyi köşesinden haykırdı Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil... Sesini duyurmak isteyip de duyuramayan vatandaşa da ses oldu Özdil...

"Fatih Sultan Meeee-hmet Köprüsü" başlığıyla kaleme aldığı yazısında köprüdeki sıkışıklık boyunca yaşadıklarını anlattı. Önündeki adamın ensesini ezberlediğini, debriyaja basmaktan sol bacağının sağ bacağına oranla daha da kalınlaştığını söyledi eleştirel bir dille.

Hatta bir de öneride bulundu... Hani şu trafik aralarında su, mendil, telefon şarjı satan satıcılar var ya... Onların ot satmasını önerdi... Neden mi? Yolun açılmasını bekleyenlerin yiyerek, geviş getirip sakinleşebilmesi için... E haksız da sayılmaz Özdil değil mi?

(...) Direksiyondayım.

3 saattir aynı enseye bakıyorum...

Önümdeki adamın ensesine.

Yüzünü görsem, tanımam.

Enseyi nerde görsem tanırım artık.

(...) Bire tak, boşa al...

Bire tak, boşa al...

Bire tak, boşa al...

15 senedir İstanbul’dayım.

Sol bacağım sağ bacağıma oranla 4 santim daha kalın... Debrijaya bas bırak bas bırak, futbolcu baldırı gibi oldu.

E baktım olacak gibi değil...

Otomatik vitese geçtim.

Sağı çalıştırıyorum şimdi.

(...) Otobüs desen...

İnsan olarak biniyorsun.

Sardalya olarak iniyorsun.

Beynin oluyor kumpir.

(...) Hiç boşuna basmayın kornaya.

Hani, pet şişede su, káğıt mendil, şarj

aleti filan satıyorlar ya otomobillerin

arasında... Ot da satsın o arkadaşlar.

Yolun açılmasını beklerken, geviş

getirelim bari, sakinleşelim.