Yılmaz Özdil için...
Kemal Atatürk'ün ruhunu incitiyor ama ondan sonra yazdıklarının her bir cümlesinin altına imzamı atarım...
Yılmaz
Özdil'i "Günün kaybedeni"
seçtiğim ya da "ırkçı, ayrımcı, aşağılayıcı, iftira yüklü,
hasetlik kokan" bir makalesinden ötürü eleştirdiğim gün
yakın çevremdeki sevdiğim bütün kadın ve kızları
"becermeyi" çok istediğini mesajla ileten
edepsizler bakalım şimdi ne yazacaklar?..
Neden mi?..
Yılmaz Özdil'i bugünkü
Hürriyet'te
"Asıl mağdur eşi türbansız erkeklerdir" başlığı
altında yayımlanan makalesinden dolayı alkışlayacağım da
ondan...
Gerçi yazısına yanlış ve asla gerçek olmayan bir girişle başlayarak
bu defa da Mustafa Kemal Atatürk'ün ruhunu
incitiyor ama ondan sonra yazdıklarının her bir cümlesinin altına
imzamı atarım...
Atatürk'le ilgili yanlışı nerede mi?..
Buyurun okuyun o halde:
Mustafa
Kemal, memleketin bütün erkekleri şapka giysin diye yapmadı şapka
devrimini...
Kafalarının içindekini
göremediği için, kafalarının üstündekini görmek
istemişti.
*
Baktı
mı etrafa, görüyordu...
Kim ondan
yana?
Kim
değil?
Hayır...
Yok böyle bir şey...
Alegorik olarak örnekleme bile yapsa Mustafa
Kemal'in şapka devriminin altında böyle bir hinoğlu
hinlik, bir cinlik, bir fesatlık yoktu...
Mustafa Kemal şapka devrimini, giyim ve kuşamda
"Avrupalı" olabilmek, kıyafetlerle muasır
medeniyetleri yakalayabilmek için yaptı...
Geleyim Özdil'in doğrularına..
O da şu cümleleri:
Baktın mı
etrafa, görüyosun...
Çankaya
türbanlı.
TBMM Başkanı
türbanlı.
Başbakan
türbanlı.
Dışişleri türbanlı, adalet
türbanlı, eğitim, sağlık, enerji, spor, ulaştırma, gıda,
şehircilik, sanayi türbanlı, ticaret türbanlı... THY, Merkez
Bankası, TRT, TOKİ, TCDD, PTT, müsteşarlar, valiler, rektörler,
başhekimler
türbanlı.
*
Tartışma
kadınlar üzerinden yürüyor ama...
Asıl mağdur, eşinin başı açık olan
erkekler’dir!
İşte burada ve ne yazık ki Yılmaz haklı...
Ne yazık ki bakanların seçimiyle bilhassa üst düzey bürokrat atamalarında eşlerin başörtülü olma "şartı" aranıyor gibi...
Başörtüsüz eş ataması ise sadece ve sadece "vitrin" amaçlı ve birkaç kişi için geçerli...
Eğer bugün Türkiye'de yaşayan ve oy kullanan her yüz kişiden en az ellisi geleceğinden korkuyorsa bunun sebebi işte bu tablodur...
Eğer bugün Türkiye'de yaşayan ve oy kullanan her yüz kişiden en az ellisi, "ya bir süre sonra bana ve kızlarıma da başımızı örtmemiz için baskı yapılırsa" diye kuşku içinde yaşıyorsa, sebebi işte budur...
Ve...
Yılmaz, "Asıl mağdur, eşinin başı açık olan erkekler’dir!" tespitinde yerden göğe kadar haklıdır...
Hâsılı...
Eşleri başı açık ya da kendi tanımlamalarına göre "cumhuriyet kadınına uygun" kıyafetler giydikleri için konularında ne kadar "uzman ve liyakatli" olurlarsa olsunlar "bakan" veya "üst düzey bürokrat" olamayan erkekler mağdurdurlar...
Ve...
Bu tehlikeye dikkat çeken Yılmaz Özdil, son 11 yılda muazzam işler başarmış hükümeti kuran Ak Partili kimi milletvekillerine de bir tür " uyarı" mektubu yazarak alkışı hak etmektedir...