Yıldırım Türker kaybetti

Emin Çölaşan'ın "sorumsuzluğunu" anlatan "köşeler babalarımızın malı mı?" başlıklı yazısıydı.

Ertuğrul Özkök'ün en güzel makalelerinden biri, köşe yazarı sorumluluğunu anlatan ve isim vermeden Emin Çölaşan'ın "sorumsuzluğunu" anlatan "köşeler babalarımızın malı mı?" başlıklı yazısıydı.
Kendisine köşe verilen bir kişi önüne geleni fırçalıyor, ülkeyi yöneten insanları aşağılıyor bir ana avrat küfremediği kalıyordu...
Özkök bir gazete genel yayın yönetmeni olarak buna izin veremeyeceğini ima ediyordu...
Nitekim çok geçmeden Çölaşan Hürriyet'ten kovuldu...
Yıldırım Türker de uzun zamandır küfür kâfir yazılarla sözde "basın özgürlüğü" isimli o demkretik reçeteyi kullanıyordu...
Oysa yazdıklarının içinde hem bol miktarda "yanıltıcı" haber vardı hem de birilerine hakaret...
En sonunda çalıştığı Radikal'in genel yayın yönetmeni Eyüp Can dayanamamış olmalı ki yazının içindeki hakaret içeren cümlelerle birlikte bazı terim ve tanımlamaların çıkarılmasını istemiş...
Türker de kabul etmeyip gazeteden ayrılmış...
Yani "kovulma" yok...
"İş bırakma" var...
Ve tabii ki "kaybeden" var...
Ancak bu kaybeden asla Radikal ya da Eyüp Can değil; Yıldırım Türker...