Yıldıray Oğur: Gulyabani görmüş gibi...
Yıldıray Oğur bugünkü yazısında Soma'ya giden sakallı ve sarıklı bir grup için medyada çıkan haberleri analiz etti.
Soma'ya sakallı ve
cübbeli bir grubun gitmesi bazı kesimler tarafından tepkiyle
karşılandı. Türkiye Gazetesi yazarı Yıldıray Oğur,
medyanın verdiği bu tepkileri adeta derlemiş. Ve sonunda da bu
gruba tepki gösterenlere iki çift laf etmiş
köşesinden...
Yıldıray Oğur gösterilen tepkiler için "Gulyabani görmüş gibi bahsediyorlar." diyerek şöyle sıralıyor çıkan haberleri:
Yıldıray Oğur gösterilen tepkiler için "Gulyabani görmüş gibi bahsediyorlar." diyerek şöyle sıralıyor çıkan haberleri:
Soma’da mollalar sokağa salındı (Hüseyin
Aygün)… Soma'ya akın eden sakallıların kim olduğu
ortaya çıktı. (Odatv). Soma’daki sakallılar bakın
kimmiş (Sözcü)
Gezi’nin gayriresmî kanalı Halk TV’den alalım bu flash haberin
ayrıntılarını:
“Soma'da vatandaşların öfkesini dinî telkinlerle dindirmek ve
hükümete yönelik tepkileri engellemek için yüzlerce hoca şeyh, imam
hükümet ve hükümete yakın tarikat ve cemaatler tarafından Soma'ya
gönderildi. Bunlar Soma'ya serbestçe girebilirken Soma'ya destek ve
yardım için gelen laik kesimden vatandaşlar ise…” (Halk
TV)
Vefat edenlerin arkasından Kur'an okuyup, acılı insanları
teskin ve teselli etsin diye İsmailağa Cemaati’nin Soma’ya
gönderdiği 50 hocadan bahsetmekteler. Sakallı ve cüppeli 50
hoca.
Ne yapmış bu hocalar birkaç sosyalist yayından bakalım:
“Soma’da tarikatlar, halkın acısını dinî simge ve söylemlerle
bastırma çabasının…” (Sendika.org)
Yakınlarını kaybeden insanların acısını dinî simge ve
söylemlerle bastırmak…
Görülmemiş şey. Başka:
Görülmemiş şey. Başka:
“Somalı aileleri ziyaret eden sakallı ve cübbeli kişiler,
'İsyan etmeyin! Onlar şehit oldular; dua edin' diyerek yatıştırmaya
çalışıyor.” (Esadçı Yurt Gazetesi, Emniyetçi-cemaatçi Rota
Haber, Sözcü ve OdaTV)
Şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi… AKP düştü
mü zora tarikat koşar yardıma (Birgün), “Soma
halkının acısını dinî simge ve söylemlerle bastırma çabasına…”
(Cumhuriyet)
Demek, cenaze evine dönmüş 100 bin nüfuslu Soma’da bir halk
isyanının çıkmamasının sebebi buymuş. Halbuki bir umutla silahlı
devrimci örgütler, Esad’a tahsis ettikleri avukatlarını bile
bölgeye nakletmişlerdi. Sala seslerini megafonlarla bastırmak,
cenazelerdeki segah tekbirlerini Katil Erdoğan sesleriyle bastırmak
için.
“Onlar şehit oldu, isyan etmeyin dua edin" diyen hocalar bozdu
bütün planları demek. Yalnız orada bastırılan isyan sizin
kırmızı kitaplarınızda uzun uzun anlatılan isyan değil, yeşil
kitaplarda anlatılan itikadi sakıncaları olan bir başka çeşit
isyan…
Bilmediğiniz başka şeyler de olabilir.
Abdest; Soma’daki madende duman yoğunlaşınca Allah’ın huzuruna
tertemiz gitmek için o kirli sularla aldıkları. Teyemmüm; O suyu
bulamayan madencilerin duvardaki kömürle aldıkları abdest.
Helalleşmek; Son yaptıkları…
Ambulans sedyesine botuyla basmak istemeyen madencinin
bahsettiği “Temizlik imandandır” da hadis. Ayrıca onun gösterdiği
“canım” sesleriyle yukarıdan bir şefkatle oryantalize ettiğiniz
değil, “bir sonraki yaralı belki başını koyar” diye şehirlilerde
kalmamış bir incelik…
O 50 hoca, 300 insanın cenazesinin kılınmasında, dinî
usullerle yıkanmasında, toprağa dualarla gömülmesinde, mezarlarında
Yasin okunmasında, arkalarından evlerinde Kur'an okutulup, dua
edilmesinde, acılı ailelerin teskin edilmesinde Somalılara yardımcı
olmuştur herhalde.
Neredeyse her aileden bir cenazenin çıktığı halkı politik
olarak bilinçlendirmek, isyan çıkarmak için gidenlerden daha çok
işe yaradıkları açık.
Marx’ı bile yanlış anlamışsınız. “Din kitlelerin afyonudur”
demeden önce de "Dini ıstırap, hem gerçek ıstırabın ifadesi hem de
gerçek ıstıraba karşı bir protestodur. Din, ezilenlerin iç çekişi,
kalpsiz bir dünyanın kalbi, ruhsuz koşulların ruhudur” diyecek
kadar hakkaniyetli, nazik ve saygılıydı. Ayrıca afyon o zamanlar
şimdiki gibi kötü bir şey de değildi.
İşiniz zor. 300 madenci ailesinin acısını Marx kadar bile
anlamayacak kadar yabancısınız buralara. Hiç merak etmeyin, 90
yıllık resmî propagandaya direnmiş bu insanlar isyan ahlakıyla
hesap sormayı, sorumluluk ahlakıyla hesap vermeyi de becerir…
En iyisi mi siz bırakın bu trajediden isyan çıkarma
heveslerini. Madencileri şehit denildiği için niyazi ilan edip,
AKP’li oldukları için ölmelerini müstahak bulanlarla birlikte 19
Mayıs’ı kutlayın…
Belki bir daha çıkıp gelir Samsun’a ya da Gezi
Parkı’na sarı saçlım mavi gözlüm…