Yiğit Bulut şifre verdi, çözer misiniz?..
İlk defa, “Ben az kazandıranı değil, az kaybettireni severim” diyen bir köşe yazarı görüyoruz…
GAZETECİLER.COM
- İlginç adam şu Yiğit
Bulut…
Çok konuşuyor, çok yazıyor ama
anlayın anlayabilirseniz…
Bugün yazdıklarının bir bölümünü
yine şifrelemi …
Bakın…
Ben 'değişmem'...
Asla merak etmeyin!
BAZI okuyucularımız soruyor: Siz
değiştiniz mi?
Konuyu "yerleşik düzen-siyasi
otorite" çizgisinde uzun uzun bu köşede ele aldım, bugün sadece bir
cümle yazacağım...
Sevgili dostlarım, benim tek bir
bakış açım var: Türkiye'ye bırakın "yararlı olmayı" en az kim zarar
veriyorsa ve diğerlerine karşı "etkili" olması gerekiyorsa,
desteklenmesi gerektiğini düşünürüm...
Ayrıca bazı gerçekleri içeriden ve
net olarak görünce "bakış açılan" Türkiye "lehine" değişebilir.
Değişebilir ama şunu da asla unutmayın: Türkiye'ye, "olması
gerektiği" gibi bir Türkiye'ye bağlılığım asla
değişmez...
Oysa “kazan – kazan” isimli
“politika”oyununda “en az kaybetmek” değil “en az bile olsa
“kazanmak” hedeftir…
Ticaret de “en az da olsa
kazanmak” için yapılır…
“En az
zarar” isteyenler, pahalı ama vadeli satın
aldıkları mala en az zararla ama nakit karşılığı paraya
çevirenlerdir...
Bunları
hatırlattıktan sonra, “Türkiye’ye
bırakın ‘yararlı olmayı’ en az kim zarar veriyorsa
ve diğerlerine karşı ‘etkili’ olması gerekiyorsa, desteklenmesi
gerektiğini düşünürüm” demenin saçmalığını
varın anlayın gayri…
Hayret bir şey…
İlk defa, “Ben az kazandıranı
değil, az kaybettireni severim” diyen bir köşe yazarı
görüyoruz…
“Milletimize, memleketimize e
gazete HT okurlarına hayırlı uğurlu olsun”…