Yiğit Bulut Hürriyet'in başına geçer mi?

Yiğit Bulut'tan Doğan Grubu yazarları ile ilgili şok sözler, "İktidarla kavgayı, Doğan Grubu'ndaki bazı 'beyaz Türkler' çıkarıyor"

Doğan Grubu'nun içinden biri olan Vatan gazetesi yazarı Yiğit Bulut Zaman gazetesine ilginç açıklamalarda bulundu...  Bulut, "Aynı değerlere sahipler." dediği Aydın Doğan ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki kavgayı, araya giren grup içindeki bazı beyaz Türklerin tahrik ettiğini söyledi. İşte Bulut'un Zaman'a verdiğiröportajdan medya ile ilgili kısımlar... "

Doğan Grubu ile iktidar arasındaki kavgayı, beyaz Türkler çıkarıyor

'Evrim teorisine inananlara inanamıyorum' dediniz, mahalle karıştı...

Evet, ama ben yazımda hiçbir dinî motif kullanmadım. Sadece 'ilk itici güç' ya da 'yaratıcı zeka' dedim. Binlerce mesaj geldi. 'Siz mürteci misiniz, dinden bilime bakılır mı?' diye. Siz Türklükle, İslam'la ilgili bir şey söylediğiniz zaman kötü adamsınız. Değerlerimize sahip çıkmak ayıp mı? Ben bugün dini, yaratıcı kelimesini konuşurken korkuyorum. Anında bir saldırı başlıyor.

'Yazmasaydım keşke' dediniz mi?

Hayır. Bir şeylerin sorgulanması gerekiyor. O yazıyı olasılık hesaplarından, kuantum ve belirsizlik teorisinden yola çıkarak yazdım.

(...) Erdoğan'la grup arasındaki tartışmayı nasıl görüyorsunuz?

Bugün aslında birbirine karşı görünen insanlar aynı kökten geliyor. Aydın Doğan, tam bir Anadolu insanıdır. İslam dininin gereklerini yerine getiren, manevî tarafı güçlü olan, ortak değerlerie saygılı olan biridir. Başbakan Erdoğan aynı şekilde... Aralarında sanki bir kavga varmış gibi görünüyor. Araya giren beyaz Türkler bu kavgayı çıkarıyor. Kalkıp da işte 'ben bunu haber yaparım, siz de benim patronuma saldırırsınız' diye ortalığı tahrik ederseniz, çıkardığı kavgadan nemalanan insan olursunuz. Doğan Grubu Türkiye'deki bütün ortak değerlere son derece saygılıdır. Ama araya giren bazıları bu kavgayı çıkarıyor, tahrik ediyor. Bu tuzaktan kurtulmamız gerekiyor.

Araya giren bu beyaz Türklerin tahriki niye peki?

Bu adamlar varlığını buna borçlu. Bugün Başbakan Erdoğan'la başkasını kavga ettirmek değil sadece. Geçmişteki hükümetlerle patronlar arasındaki kavgayı kimin çıkardığına bakın. Önce kavgayı çıkarıyor, kavgayı yönettiğini iddia ediyor, sonra yönettiği süreçten nemalanmaya başlıyor. Bu manevî bir nemalanma, makamsal bir nemalanma. Kavga çıkaran bu beyaz Türkleri aradan çekmemiz lazım. Bizim onlara ihtiyacımız yok. Bu, beni gerçekten çok rahatsız ediyor. 'Ben üzüm suyuyla yıkandım, sirkeyle duş aldım, şarap içtim, şu an beşinci kadehteyim, yazımı yazıyorum.' diyorsunuz Türkiye'de hiçbir şey olmuyor, 'Yaratıcı zeka var' diyorsunuz insanlar size saldırıyor. Ben bunlara 'babası üzüm olanlar' diyorum. Onlar Türkiye'de her türlü makama gelmek için ilerleyebiliyor ama kendini bu toplumun ortak dinamiklerinden görenler çok zorlanıyor.

Aydın Doğan bu tahrikçi beyaz Türk'lere karşı neden önlem almıyor? Tasfiye mesela...

Anlattıklarım şahsi fikirlerim. Kendisi olayı nasıl görüyor bilemem ama şunu söyleyebilirim: Siz çok büyük bir transatlantiğin sahibi olduğunuzu düşünün. O transatlantiğin içinde çarkçıbaşı hata yapacaktır, birinci kaptan hata yapacaktır... Büyük medya grupları içinde bu olaylara müdahale etmek çok kolay değil. Aydın Bey, medyada son derece objektif kriterlerle haber yapılmasını prensip edinmiş bir insan. Kendisi mutlaka yanlış gördüğü yönleri düzeltecektir. Bu grupta o tip insanlar araya sızmış olabilir ama orta ve uzun vadede mutlaka temizlenecektir.

Gruptan bahis açılmışken 'amiral geminin kaptanı değişecek' dedikoduları hiç dinmiyor. Yiğit Bulut'u Hürriyet'in başında görür müyüz?

Benim kendi kariyer planlamamda öyle bir iddiam yok. Tabii ki birileri 'Bu işi yapmamız gerekiyor' derse o zaman oturup düşünürüz. Benim kariyer planlamamda genel yayın yönetmeni olmak yok. Hürriyet'in genel yayın yönetmeninin değişimiyle ilgili tartışmalar piyasada devam ediyor. Şunu söyleyeyim. Bir yerde bir ihtiyaç hasıl olmuşsa onun tartışması olur. Boş yere çıkmış bir tartışma değildir.

Adaylarınız kimler?

Hürriyet grubu içinde genel yayın yönetmenliği koltuğunu doldurabilecek çok mükemmel insanlar var. Türkiye'nin ortak değerlerini yansıtan, Türkiye'nin milli manevi duygularına sahip çıkan mükemmel insanlar var. Hiçbir makam boş kalmaz. Aydın Doğan, yanlış karar vermez kesinlikle.

***

Ali Kırca'nın bir açıklama borcu var

28 Şubat sürecine dair Ali Kırca'nın bir açıklama yapması gerektiğini yazmıştınız...

Bir baktık Ali Kırca bir gün bir kaset çıkardı. Fethullah Gülen'le ilgili görüntü, arkasından yorumlar. Bu kasetler daha önceden yok muydu? Bilinmiyor muydu? Zaten Fethullah Gülen'in kendisi çektirmiyor muydu? Orda olmayanlar bu vaazları dinlesinler diye. Sonra başka haber müdürlerine geçti bu kasetler. Böylece bir manipülasyon ortaya çıktı. Burada önemli bir şey var. Haberin müdürü, patronunun haberi olmadan bu manipülasyonu başlatmış olabilir.

Dinç Bilgin'den habersiz mi 'düğmeye bastı' yani?

Dinç Bilgin'den, Aydın Doğan'dan hangi medya patronu varsa. Patronun haricinde haber müdürü bu süreci başlatmış olabilir. Çok manipülatif ve kurgulanmış bir süreçti. Çok iyi sorgulamak gerekiyor. Ali Kırca'ya bence çok büyük bir sorumluluk düşüyor. O kaseti nereden aldığını açıklaması gerekiyor. Zaten var olan kaseti montajlamışlar, tam psikolojik savaşın istediği şekle getirmişler. Ali Kırca'yı da suçlamıyorum. Kullanılmış da olabilir.