Yiğit Bulut bu kez çok fena yakalandı

"Dün gece Sansürsüz'de 'Türkiye'de derin organizasyonlar var mı' sorusuna cevap aradık. Bulduk mu? Bulamadık."

GAZETECİLER.COM - Yiğit Bulut, bugünkü yazısında çok fena yakalandı. Yazıyı okuyanlar şaştı kaldı... Çünkü Yiğit Bulut, henüz yayınlanmamış programını, yayınlanmış gibi kaleme almıştı.

YİĞİT'İN ZAMAN MAKİNESİ Mİ VAR?
ADNAN BERK OKAN

"Yiğit Bulut ne yazarsa yazsın görmezden geleyim" diyorum...
"Yiğit Bulut diye biri yok" diye telkin ediyorum kendi kendime...
Çünkü ne kadar iyi niyetli olursam olayım Yiğit yine kendi bildiğini okuyor...
Ben ve bizler Gazete HT'ye çok önem veriyoruz...
Çok kısa zamanda gösterdiği büyük başarının gölgelenmesine gönlümüz razı değil...
Ama...
Yiğit sanki inadına "yanlış" yapıyor...
İnadına düşürmeye gayret ediyor Gazete HT'nin saygınlığını...
Gazete HT okurlarını adeta "ne yazarsam yerler" diye aşağılıyor...
"Ne yaparsam yapayım sorgulamazlar" mantığıyla aldatıyor onları...

Akıl alır gibi değil...
Bir yazar en geç saat 19.00 teslim ettiği yazısında, nasıl olur da henüz yayınlanmamış bir TV programında konuşulanlardan yola çıkarak "tespit" yapar?.. (Aynı yazı İstanbul baskısına da yetişemez çünkü Sansürsüz, gece 01.00'de bitti).
Yapabilir?..
Yiğit'in kimsenin bilmediği "Zaman Makinesi" var da o makineye bağlanıp 5 saat sonra konuşulacak olanları mı dinliyor?..
Elbette mümkün değil...
Mümkün değil ama Yiğit için de "okurun zekâsı mühim değil"...
Çünkü Yiğit'e göre Gazete HT okuru, ertesi gün saat 01.00'de biten bir TV programında olan bitenin bir gün önce saat 19.00'da nasıl olup da yazılabileceğini düşünmez...
Ben bir editör olarak değil, bir Gazete HT okuru olarak aptal yerine konulmuş olmayı hazmedemiyorum...
Yiğit biz Gazete HT okurlarının alnında rölyefle "Aptal" yazdığını mı sanıyor ne?..

adnanberkokan@gmail.com
Habertürk'te köşe yazarları yazılarını TAŞRA baskısına girmesi için en geç saat 19:00'da yazı işlerine teslim ediyorlar...
İstanbul baskısına girecekse yazarların saat 24:00'e kadar zamanları var.

PROGRAM BAŞLAMADAN PROGRAMDA
KONUŞULMUŞ GİBİ YAZDI


Bu bilgi notlarını verdikten sonra Yiğit Bulut'un bugünkü köşe yazısının girişinden bir paragraf aktaralım. Şöyle yazıyor Bulut;

"DÜN gece Sansürsüz'de "Türkiye'de derin organizasyonlar var mı" sorusuna cevap aradık. Bulduk mu? Bulamadık, zaten dürüst olmak gerekirse; "ancak ve ancak hukuki düzenlemeler" izin verdiği ölçüde konuya girebildik! Daha açık yazayım; bildiklerimizin hepsini konuşamadık... "

Yiğit Bulut'un bu yazısı Gazete Habertürk'ün taşra baskısında da yer alıyor.
Bu da demektir ki Yiğit Bulut yazısını en geç 19:00'da Habertürk'ün yazı işlerine teslim etmiş...

YAZIYI STÜDYODA PROGRAM SIRASINDA
YAZSA BİLE YİNE YETİŞMEZDİ

Yiğit Bulut'un yazıda sözünü ettiği program ve tartışma, bu yazıyı yazıp teslim ettiği günün akşamı (dün gece)  Habertürk TV'de saat 22.13'te başladı.
Yani yazıyı yazı işlerine teslim etmesinden takribi 3 saat sonra...
Peki o zaman Yiğit Bulut, program yayınlanmadan, programda "bunları konuştuk, sonuca varamadık" gibisinden bir yazıyı nasıl kaleme alabildi.

Yiğit Bulut'un yazısına konu ettiği program gece yarısından sonra saat 01.00'da bitti... Program bant kaydı da değil canlıydı...
Yani Yiğit Bulut'un bu yazıyı (medyumluk yeteneği yoksa) yazabilmesinin izahi bir açıklaması yok...
Yazının UYDURMA olabileceği dışında...