Yiğit Bulut: A Haber'e verilen cezanın dünyada örneği yok!

A Haber'de yayınlanan Mehmet Ali Önel yönetimindeki Deşifre programına, bu hafta Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut konuk oldu. Bulut, gündeme dair çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İşte o açıklamalar...

'A HABER'E VERİLEN CEZANIN DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK'

Bir tekrar seçim olması söz konusu Türkiye'de. Yüzde 50 koalisyon kurulur, yüzde 50 seçim olur. Şu anda kimse sonucunu bilmiyor. Ama tekrar seçime giden bir Türkiye'de, bir yayın grubunun, bir haber kanalının yayın yapma özgürlüğünün tehdit ve şantajla devlet erki kullanılarak, devletin RTÜK'e verdiği yetkiler kullanılarak 40 yayına kadar durdurulması bu ülkede hala yerleşik düzen ve uzantılarının, paralel örgüt ve uzantılarının maalesef devlet kadrolarında yer aldığını gösteriyor. RTÜK bağımsız bir kurum olabilir, ama sonuçta devlet erkinin gücünü kullanan bir kurumdur, kuruluştur, kuruldur. Devletin verdiği güç ile siz bu 40 yayını durdurabiliyorsunuz. Bugüne kadar bu ülkenin televizyon kanallarında, özellikle malum medyada bu ülkenin geçmişine , ecdadına küfür edilirken, bu ülkenin tarihte onurla, şerefle, gururla andığı padişahları küçük düşürülürken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e küfür edilirken, bu ülkenin geçmişten bu güne maddi manevi değerlerine küfür edilirken, hatta daha da ileri gidip bu ülkede insanların dini değerlerine küfür edilirken harekete geçmeyen RTÜK biranda aslan kesiliyor ve A Haber'in karşısına dikilip etkisini kırma anlamında 40 yayın durdurma cezası ile görevini yapığını hatırlıyor.

'TÜRKİYE'DEKİ TAŞERONLAR RAHATSIZ'

Eğer Çin, Türkiye'de gerçek üretim için Türkiye ile işbirliği yaparsa; Rusya, Türkiye ile işbirliği yaparsa; 1945'ten beri İngilizler'in, Almanlar'ın verdiği eski kalıplarla bu ülkede otomobil üreten, dolap üreten, saat üreten bu insanlar, bu taşeronlar rahatsız olmaz mı? Türkiye'de gerçek bir burjuvazi yoktur. Türkiye'de bir montaj burjuvazisi vardır. Bu montaj burjuvazisi 60 yılda ortaya çıkan ve gerçek burjuvazinin entelektüel seviyesinden çok uzakta bir burjuvazidir. Böyle bir yapı içinde Türkiye'deki taşeronlar rahatsız. Nasıl, A Haber olmaması gereken bir şekilde çıkıyorsa onlara göre, nasıl var olan medya düzenini deliyorsa; bir Çin bankasının Türkiye'ye gelmesi de onların kurduğu sisteme aykırıdır. Dolayısıyla ne yapmak gerekir? Türkleri Çin bankasından uzak tutmak gerekir. Ne yapmak gerekir? Uygur Türkleri ile Çinliler arasındaki sorunu medyada büyütmek gerekir. Olmayan resimlerle bunu servis etmek gerekir. Ya Çin, Türkiye'de bir otomobil fabrikası kurarsa? Ya Çin, yerleşik düzenin ürettiği malları Türkiye'de üretmek isterse? Ya bir işbirliği doğarsa? Dolayısıyla bunların kimler tarafından yapıldığını herkesin çok iyi bilmesi lazım.

'ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI'NIN KİME NE ZARARI OLABİLİR?'

Üçüncü köprünün, üçüncü havalimanının kime ne zararı olabilir? Bunu bana birisi mantıklı anlatsın. Kime yararı olur biliyor musunuz? Bu ülkenin gelişmesini istemeyen yurt dışındaki odaklar ve içerideki odaklara yararı olur. Üçüncü havalimanı yapılmazsa ne olur? Türk Hava Yolları genleşemez. Bugün Türk Hava Yolları dünyanın en fazla alana, en fazla noktaya uçan havayolu ve Türkiye havayolları açısından dünyanın en büyük habı haline geliyor. Üçüncü havalimanı bittiği zaman dünyanın en büyük habı Türkiye, İstanbul. Batılı bankaların hiçbiri kredi vermek istemiyor. Ama bir Rus bankası gelip bunu fonluyor. Bir Çin bankası, Türkiye'deki projeleri finanse etmek istiyor, bakıyorsunuz Çin ile Türkiye arasında bir kriz çıkmaya çalışıyor. Bütün bunları bu kamuoyunun görmesi lazım. havalimanı, otoyol, üniversite yapmayalım, ne yapalım? Küçük kalalım, içerdeki yerleşik düzen bize hükmetsin. Onların ürettiklerini kullanalım, onların ürettiği arabalara binelim yüksek gümrük duvarları arkasında yaşayalım. Onların ürettiği her türlü malzemeye muhtaç olalım ki bu Türkiye onların elinden çıkmasın.