Yiğit - Altaylı

Türkiye televizyonculuğunu HaberTürk ekranındaki görüntüden daha iyi hiçbir şey anlatamazdı...
Fatih Altaylı ve Yiğit Bulut karşı karşıya gelmişler "Çılgın Projeyi" konuşuyorlar...
Aman Allah!..
Bir samimiler, bir samimiler...
Kankalar sanki...
Oysa hepimiz biliyoruz ki bu ikili birbirlerinden nefret ediyorlar...
Eline ilk imkân geçiren diğerinine "gününü" gösterecek...
Ama "ÇIKAR" adı verilen "büyük günah" bu ikiliyi bir anda "kardeş" yapıveriyor...
Şaytan'ın fısıltıları doluyor kalplerine de beyinlerine de...
Ve...
Hiç bir şey olmamış gibi davranıyorlar, davranabiliyorlar birbirlerine karşı...

Balçiçek İlter dünkü (27.04.20119 tarihli Gazete HT'deki köşesinde

Hıncal Abi'nin Defne Joy Foster'la ilgili o korkunç yazısından sonra bir meslektaşımın yaptığı şu yorumu duydum: "Hıncal uzun zamandır sahalarda değildi şimdi oyuna döndü!" Oyunda olmayı öyle algılıyordu zahir... Onun ya da benzerlerinin de suçu yok. Bize bu medya bunu öğretti. Ancak oyunda kalırsan varolursun, hakkında konuştur yeter... Ona çak, buna çak, tersten vur, birilerine söv... Üstelik sövdüğün adamla birkaç gün içinde karşılaşacağını bile bile... Sonra kol kola gezersin... Şaka değil. Medyada önemli görevlerde bulunmuş bir arkadaşım şöyle demişti: "Adama öyle ağır geçirmişim ki ne yapacağım bilemedim karşılaşınca... Selam versem mi vermesem mi? Bir baktım o geldi benimle konuşmaya başladı. Ben de hiçbir şey olmamış gibi davrandım!" O gün elini ayağını nereye koyacağını bilemediğini söyleyen meslektaşım daha insandı... Bugün herkesten daha fazla oyunda... Ya da öyle zannediyor... Bakınız medyada hep aynı isimler konuşuluyor.

Ne dersiniz?..
Balçiçek İlter bu ikiliyi (Altaylı - Yiğit) tarif etmiş olabilir mi?..

Hatırlayacaksınız...
Bu bölüm sadece "başarılı" olan meslektaşlarımızı "Günün Televizyoncusu" seçmiyor...
Bazen böyle "kötü örnekleri" de seçiyor ve gerekçelerini de anlatıyoruz ki halkımız bunları iyi tanısın...
Evet...
Yiğit - Altaylı "Günün Televizyoncuları" seçildi...