Yeni trend: Saksağan köşe yazarları

Aklı, vicdanı, irfanı yerinde hiç kimse ordu içindeki birkaç maceraperest – demokrasi düşmanı yüzünden.....

ADNAN BERK OKAN
Medyamızda bir yazar türü üredi…
Bunlar kendileri gibi düşünmeyenlere “Yandaş” diye isim takıyorlar…
Darbe yapmak istediği için suçüstü yakalanan generalleri eleştirenleri de, "Göz bebeğimiz ordumuzu kurumsal olarak yıpratmayın!" diye bir bahane ile azarlıyorlar(!)...
 
                                 ***
 
Yahu arkadaşlar…
Bu nasıl yandaşlık ki, hep onlar yargılanıp mahkûm olurken sizler maşallah dilediğiniz gibi at koşturuyorsunuz…
Dine küfür serbest…
Başörtülüye hakaret serbest…
Hükümet için ağzınıza geleni yazıp söyleyebilirsiniz…
Cumhurbaşkanı ile “alay etme” özgürlüğünüz bile var…
Ama saksağan gibisiniz…
Hem beceriyor ama hem de vıcır, vıcır ağlaşıyorsunuz…
Karşınızda biri; din, iman, başörtüsü, hükümet, Cumhurbaşkanı yerine darbecilerden birini eleştirdi mi; "Göz bebeğimiz ordumuzu kurumsal olarak yıpratmayın!"…
 
                                 ***
 
Aklı, vicdanı, irfanı yerinde hiç kimse ordu içindeki birkaç maceraperest – demokrasi düşmanı yüzünden göz bebeğimiz Ordumuzu yıpratmak istemez...
Çünkü…
 “Komuta kademesi” dediğiniz insanlar her ne kadar süzülerek o bulundukları yere geliyorlarsa da onları da yine kendileri gibi olanlar seçip taşıyor o mevkie…
Atamaları “Kurum” değil, kurumun çalışanları yapıyor…
Bu arada “yeteneksiz, haris, muhteris” kimilerinin gözden kaçmaması mümkün mü?..
“Rütbe vermelerde hatır – gönül çalışmıyor” denilebilir mi?..
Şunu demek istiyorum:
Her genelkurmay başkanı veya orgeneralin, ya da ordu komutanının “bilge” kişi olmasını beklemek ham hayaldir…
 
                                 ***
 
22 Şubat ve 21 Mayıs’ta Harp Okulunda tabur komutanı olan ve daha sonra Kurmay Albaylıktan öte gidemeyen bir büyüğüm vardı...
Çünkü darbeci Talat Aydemir ve arkadaşlarına karşı durmuştu...
Onlarla işbirliği yapmayı kabul etmemişti...
General yapılmadı çünkü olası bir askeri darbede kendilerinden yana olmayacağını biliyorlardı…
Diyeceksiniz ki: “Talat Aydemir’i de ordu astırdı”…
İyi ama ilk darbe girişiminde Meclise baskı yapıp hakkında “af” kanunu çıkaran da ordu değil miydi?..
Aydemir’i ikinci darbe girişiminden sonra, darbe kendilerine karşı yapılacak diye astırdılar…
 
                          ***
 
Sevgili Medya!..
Bugün Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ, "Allah Allah diye taarruz eden bir ordu nasıl cami bombalar?" diye sordu…
Bu sorunun sorulması bile abestir…
Hatta çirkindir…
“Abestir” çünkü bu soru ancak Dinle, Devletin kavgalı olduğu bir ülkede sorulur…
“Çirkindir” çünkü bu soruyu soranlar; Dinle Devleti barıştırma girişiminde bulunmak bir yana kavgayı körükleyenlerdir…
Bölgemizde köklü sınır değişiklikleri için hazırlık yapılırken benim Genelkurmay Başkanım hâlâ bu soruyu soruyorsa, “dünyadaki gelişimden ve değişimden haberdar değil” demektir…
Haliyle o koltuktan kalkmak için 7 ay beklemesine de gerek yoktur…