Yeni Şafak'tan Zaman yazarına zor soru
Yeni Şafak yazarı Küçük, Zaman yazarı Dağı'ya sordu: "Bu nasıl oldu İhsan hocam? Bir izah eder misiniz?"
İşte Cem Küçük'ün köşesinde yazdığı çok çarpıcı o yazıdan dikkat çekici bölümler:
"Beni bu anlamda en çok şaşırtan kişi İhsan Dağı oldu. Dağı'nın yazılarını okurum ama kendisi ne yazık ki fikir vermek yerine şahsi endişelerini dile getiriyor. Geçmişe dönük yazılarına baktığınızda o kadar çok çelişki var ki…
KOMPLO TEORİLERİ İLE BAŞBAKAN'I ALDATIYORLAR
Mesela 07.06.2013'de Zaman'da yazdığı
'AK Partililer sokağa iner mi?' başlıklı yazısında
Dağı şöyle diyor:
'Bakıyorum da, son dönemde sürekli 'yeni Türkiye'den söz edenler Gezi olayını hâlâ 'eski Türkiye' ezberleriyle konuşmaya ve yazmaya devam ediyorlar. Olayları ya 'dış mihraklar'a bağlıyorlar, ya da 'iç komplolara'. Sosyoloji bilenler de bunu yapıyor, siyaset bilimi okuyanlar da...
Şimdi de sosyolojik veya politik analizler yerine 'komplo teorileri'nden geçilmiyor ortalıkta. Olayları tetikleyen cuma sabahı baskınını polisin içindeki birilerine bağlayan komplocular bile var. Herkesin gözü önünde cereyan eden olaylara bakmak yerine komplo analizleriyle hem kendilerini yanıltıyor, hem de Başbakan'ı aldatıyorlar.
…Toplumsal bir tepkiyi sadece örgütlere ve komplolara bağlayarak olayların kökenlerini anlamazlıktan geliyor.'
Bunu yazan İhsan Dağı Gezi Parkı'nın arkasında komplo aramayın diyor. Peki kabul. Aramayalım. (...)
ZORBA BİR HÜKÜMET GÖRÜNTÜSÜ VERMESİ İÇİN...
4 Şubat 2011'de 'Seçimlerden umudunu yitirenler ne yaparlar?' başlıklı yazısında bakın Sayın Dağı ne yazmış:
'AK Parti karşıtı kamp daha şimdiden haziran seçimlerinden (2011 genel seçimleri CK) umutlarını kesmiş durumda. Bütün hazırlıklar haziran sonrasına göre yapılıyor. Yeni strateji, Türkiye'yi yönetilemez hale getirmek ve ardından...
Dolayısıyla meşru siyasetten çekilip farklı bir oyun kurmak istiyorlar. Öğrenci olayları ile ilk işaret fişeği atıldı. Dün sahneye DİSK sürüldü. Silivri'yi elli bin kişiyle basmak, sokak sokak, mahalle mahalle direnişe geçmek boş fikirler değil. Meclis çalışmalarının meşruiyetini sorgulamak, Tunus ve Mısır üzerinden halkı sokağa çağırmak bu bağlamda anlamlı. 27 Mayısçıların 'direniş hakkı' lafını ağzına dolayanlar niyetlerini faş ediyorlar. Bir yandan da AK Parti'yi 27 Mayıs öncesinde olduğu gibi muhalefete karşı 'sert' tedbirler almaya zorluyorlar ve zorlayacaklar 'zorba' bir hükümet görüntüsü vermesi için.'
BİR İZAH EDER MİSİNİZ?
Tebrik ederim İhsan hocam. Olay budur. Biz de bunu diyorduk. Çok yaşayın. 2011'de, iki yıl önceden olayları görmüşsünüz. Daha bunun gibi çok örnek var yazılarınızda. İki, üç yıl önce yazdıklarınızla şimdiki yazdıklarınız yüzde yüz zıt. Bu nasıl oldu İhsan hocam? Bir izah eder misiniz?