Yeni Şafak'tan bomba itiraf 'Para, makam, mevki imtihanını kaybettik...'
Yeni Şafak yazarından bomba itiraf geldi: "Hiç bilmediğimiz yerden hesaba çekildik, parada, makamdan, mevkiden... Bu davanın çocukları imtihanları kaybetti, günahlara battı, gaflete daldı."
Peki gerçekte ne oluyor? AK Parti kendisini iktidara
taşıyan mahallesinin çocuklarını tasfiye mi ediyor? Bu işin
çilesini çekenler artık yük olarak mı görülüyor?
Dahası... Bu tasfiye sonradan AK Partili olanların
eskileri yeme operasyonu mu?
İŞARET FİŞEĞİ OLAN
YAZI
Bu soruları alenileştiren Yeni Şafak gazetesinin
müstear isimli yazarı Ali Nur Kutlu'nun bugün
köşesinde kaleme aldığı Bu davanın çocukları
başlıklı yazısı oldu.
Kutlu, İslami çevrelerin içinden öyle bir dizi eleştiri yaptı
ki, akıllara "bu eleştiriler görevlerinden alınan Star Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert, Star
Medya Grup Başkanı Mustafa Karaalioğlu ve Akşam
Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ocaktan'a
ile mi ilgili" sorusu geldi.
Yazıdaki imalara bakılacak olursa, tasfiyelerden 'sonradan olma' AK
Partili gazeteciler sorumlu tutuluyor. İtiraf, af ve
'uyarı' ile dolu olan yazı muhafazakar medyada elden ele geziyor.
İşte 'muhafazakar çocuklar rahatsız' dedirten
yazıdan çarpıcı bölümler:
KEŞKE PARAYLA, MAKAMLA
SINANMASAYDIK!
"Biz fakirken çektik çilesini bu davanın,
fakirken aşık olduk bu davaya, fakirken dayak yedik
nezarethanelerde. Çocuklarımızı fakirken doğurduk.
Sonraları çetin imtihanlardan geçtik. Keşke işkenceyle, dayakla, açıkla imtihan olsaydık. Hiç bilmediğimiz yerden hesaba çekildik, parada, makamdan, mevkiden...
DAVANIN ÇOCUKLARI GÜNAHA
BATTI
Bu davanın çocukları imtihanları kaybetti, günahlara battı,
gaflete daldı ama affeden,
bağışlayan, merhamet eden bir Allah’a inandı, onun
yolundan vazgeçmedi. Af diledi, gözyaşı döktü, tövbeler
etti.
BU ÇOCUKLAR NE KADAR HATALI
OLURSA OLSUN KURBAN EDEMEYİZ
Bu davanın çocukları düşse de, tökezlese de, sürünse de bu dava için ağlamaya, bu dava için dertlenmeye devam etti. Bu çocuklar ümmetin evlatlarıdır.
Bu çocukları ne kadar hatalı olursa olsun, zerre kadar davaya katkısı olmayan, çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen insanlara kurban edemeyiz.
Davanın çocuklarını haksız yere siyasete, çıkar ilişkilerine, kişisel kavgalara kurban edemeyiz.
EĞER SİYASETE TİCARETE
KURBAN EDERSENİZ ALLAH RAHMETİNİ
KESER
Eğer davanın çocuklarını haksız yere kurban verirseniz, bugüne kadar verdiğimiz kavganın, ödediğimiz bedellerin, çektiğimiz çilenin ne anlamı kalır?
Biz siyaseti ve ticareti bir büyük dava için, Büyük Türkiye hayali için, ümmetin birliği için yapanlardanız.
Davanızın çocuklarını siyaset ve ticarete kurban ederseniz Allah rahmetini keser.