Yeni Şafak'takilerin yüzünü kızartacak yazı
Bazılarının yüzü fena kızaracak... Bazıları çok fena moraracak. İbrahim Karagül öyle şeyler yazmış ki...
GAZETECİLER.COM -
Gazeteciler.com yine gündemi belirledi... Yeni Şafak'ta Edelman
döneminde yaşanan karanlık ilişki ağlarını ortaya döktü. İbrahim
Karagül, Yeni Şafak'taki bazı isimlerin yüzünü kızartacak bir
yazıyla bugün karşımıza çıktı...
'ın yazısı Yeni Şafak'ı bir hayli karıştırdı.
İddialarda ismi geçen Fehmi Koru sesini çıkartmadı
ama Edelman'ın kellesini istediği Yeni Şafak yazarı İbrahim
Karagül o dönem kendisine yapılanları birbir sayıp
döktü...
O KİŞİ
BENİM...
Edelman'ın kellesini istediği yazarın kendisi olduğunu açıklayan
İbrahim Karagül, "Gazeteciler.com'da yayınlanan
Cenk Açık imzalı yazıdaki, "Edelman hangi gazetecilerin kellesini
istemişti" sorusunu görünce o günler tekrar belirdi
zihnimde.." diyerek o karanlık dönemi ifşa etti.
İşte Yeni Şafak'taki
bazı isimlerin yüzünü
kızartacak yazıdan önemli
satırbaşları;
"İşgal bütün şiddetiyle devam ediyordu. Her gün Irak'tan akılalmaz haberler, sarsıcı bilgiler alıyorduk. Canlı tanıklar ağlayarak telefonda bilgi veriyordu. İşkenceler, tecavüzler, katliamlar, yerleşim birimlerini haritadan silmeler, cami bombardımanları ve daha bir çok şey..
Bir gün bunları yayınladık. Irak'taki o
meşhur işkence ve insanlık suçlarıyla ilgili en ciddi iddiaydı ve
dünyada ilk kez yayınlanıyordu. Kıyamet koptu. ABD Büyükelçiliği,
Eric Edelman müthiş bir öfkeyle karşı saldırıya
geçti.
(...) MUHAFAZAKAR BİR
GAZETENİN YAPTIĞI
Edelman'dan önce medya ayağa kalktı. Köşe
yazarları bize çok ağır suçlamalarda bulundu. Hürriyet
gazetesi üç gün, bu iddiayı örtbas etmek için Edelman üzerinden
haber yayınladı. Bir muhafazakar gazetenin yayın yönetmeni
aynı günlerde Edelman'la yaptığı söyleşiyi birkaç gün
yayınladı. Tam bir kamuflaj operasyonu yapılıyordu.
KENDİ GAZETEMDE ALEYHİMDE
YAZILAR ÇIKTI
Yeni Şafak yönetimine müthiş baskılar yapılıyordu. Günlerce bu baskılarla mücadele ettik. Kendi gazetemizde aleyhimize yazılar yayınlanıyordu. Edelman'la görüşenler soluğu gazetede alıyor, bizzat bana sert tepkiler gösteriyordu. Biz, gazeteyi iki paralık etmiştik, ABD ile ilişkileri bozmak gibi çok büyük bir günah işlemiştik. Gazete yönetimi ve sahipleri değil yazarları bu baskıyı yapıyordu.
(...)Hayal kırıklığı çok şiddetliydi. Susturulmamız isteniyordu. Yazılarımıza son verilmeliydi. Ve bu apaçık yapılıyor, bu yönde talepler iletiliyordu. "bu adam ABD ile ilişkilerimizi bozacak, yazılarına son verilmeli" deniliyordu.
Birileri, Edelman adına linç kampanyası yürütüyordu.
Sadece gazeteciler mi? Adı bizde saklı bazı siyasilerin bu
konuda neler yaptığını biliyorduk. ABD'ye giden, etkili
çevrelerle görüşen bir siyasetçi (adı bizde mahfuz) eline
tutuşturulan bir mektuplar soluğu gazete binasında
alıyor, kelle avcılığı yapıyordu.
(...) LİNÇ ETMEK İSTEYEN
ŞİMDİ ÖVÜNÜYOR
Edelman, bazı gazetecilere talimatlar yağdırıyor o
gazeteciler de aynı öfkeyi bize yöneltiyordu. Nasıl olurdu da,
ABD'ye, ABD ordusuna böyle şeyler yakıştırabilirdik. Sadece
Türkiye'nin ABD ile ilişkilerini değil, gazetemizin ilişkilerini de
riske atıyorduk. Yıllar sonra, o günlerde bizi
haşlayanlardan birinin, Edelman'la ilgili bir yazıda, o haberi ilk
bizim gazete verdi diye övünmesi ne ibretlik bir durumdu.
Yazının devamı için