Yeni Şafak yazarından iki öneri! O görüntüler izlensin ve...

Sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi ile ihtiyaçlarını karşılamak için sokaklara dökülen vatandaşlar sosyal mesafe kuralı dinlemedi. Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk de görüntülere tepki gösterdi ve dikkat çeken iki öneride bulundu.

Hafta sonundaki sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi ile bazı semtlerde, vatandaşlar marketleri, fırınları doldurdu ve sosyal mesafe kuralı hiçe sayıldı.  Yayılmayı önlemek için alınan kararı anlamak istemeyenlerin koronavirüsü yaymak için 2.5 saat birbirine temas ettiğini söyleyen Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk, "İnsan iki günde hiçbir şey yemese bile ölmezdi. Bırakın bunu, görüntülerde gördük: Temel ihtiyaç maddesinden daha çok ıvır zıvır almak için birbirlerinin üstüne çıkmadıkları kaldı." dedi ve iki öneride bulundu.

Hasan Öztürk'ün yazısından ilgili bölüm şöyle:

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI PEYDERPEY GELDİĞİ HALDE BUNU YAPTILAR

Hafta sonu sahilleri, mesire alanlarını, sokakları doldurmak isteyenlerimizin koronavirüsü daha çok yayacağı bilindiği için 48 saatlik sokağa çıkma yasağı kararı alındı. Bu yasaktan önce 30 büyük şehir ve bir şehrimize giriş çıkışlar yasaklandı. Bazı yaş gruplarının sokağa çıkması kısıtlandı. Yani kısmi izolasyon için adımlar atıldı. Kısmi karantina uygulamaları devreye sokuldu.

Hafta sonundaki sokağa çıkma yasağı aslında peyderpey geldi. Ne var ki bazı semtlerde, bazı insanlarımız maalesef yasağın başlayacağı ana kadar marketleri, fırınları doldurdu. Sosyal mesafe kuralı hiçe sayıldı. Bir çuval incir berbat edildi.

Yayılmayı önlemek için alınan kararı anlamak istemeyenler adeta koronavirüsü yaymak için 2.5 saat birbirine temas etti!

Bu manzaranın siyasi ve idari sorumluları elbette var. Zaten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun pazar akşamı “Cumhurbaşkanım ve milletim beni affetsin” diyerek istifa etmesi “siyasi ve idari sorumluğu” kabul etmesindendi. Şükür ki Cumhurbaşkanımız, Sayın Soylu’nun istifasını kabul etmedi.

Peki, siyasi ve idari sorumluların sorumluluğu kadar insanlarımızın kendilerine, ailelerine, çoluk çocuğuna, millete ve gece gündüz demeden olağanüstü şartlarda pandemi ile mücadele eden sağlıkçısından, güvenlikçisine kadar emek verenlere bir sorumluluğu yok mudur?

İnsan iki günde hiçbir şey yemese bile ölmezdi. Bırakın bunu, görüntülerde gördük: Temel ihtiyaç maddesinden daha çok ıvır zıvır almak için birbirlerinin üstüne çıkmadıkları kaldı.

O halde önerim şudur:

Bu görüntüler izlensin, yasağa uymayanların tespit edilebilenlerin tümüne cezalar katlanarak verilsin.

İkinci olarak, bu tür yasaklara uymayanlara uygulanan cezalarda caydırıcı artırımlar yapılsın. (Şu anda Meclis’te devam eden İnfaz Yasası’na ilişkin düzenlemelere eklenebilir.)

Tespit edilenler evlerinde karantinaya alınsın.

Yoksa yarın bir gün yine bir “sokağa çıkma yasağı” ilân edildiğinde aynı görüntüleri bir kez daha yaşamayacağımızın garantisi yok.

İyi ile kötü, güzel ile çirkin iç içe geçmişse kötü ve çirkin ile amansız mücadele kamunun ana görevidir.