Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu'dan çözüm süreci bombaları!

Erdoğan'ın Kürt sorununda milliyetçi bir bakışa sahip olduğunu söyleyen Ali Bayramoğlu çözüm sürecinin kaderini değerlendirdi.

GAZETECİLER.COM - CNN Türk ekranlarında Şirin Payzın sorularını yanıtlayan Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu, seçim sonrası ortaya çıkan siyasi tabloyu ve çözüm sürecinin kaderini değerlendirdi.

Ali Bayramoğlu, Erdoğan'ın Kürt sorununda milliyetçi bir bakış açısına sahip olduğunu söyledi. Erdoğan'ın sorunun çözümü için daha önce attığı adımların sadece koşullar gereği atıldığını savunan Ali Bayramoğlu "Erdoğan'ın çok ciddi bir eşiğe geldiğini düşünüyorum. Bu konuda Erdoğan değişmedi bence" dedi. Bayramoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında bakış açısı farklılığı olduğunu iddia etti.

İşte Bayramoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

AK PARTİ OY KAYBINI ÇÖZÜM SÜRECİNE BAĞLAYACAK

AK Parti'nin oy kaybetmesi gerçekten çözüm süreci mi? Yoksa bunu AK Parti'liler mi böyle algılıyor. Bu kaybı çözüm sürecine bağlama eğilimi kuvvetli. Çünkü hem muhafazakarlar bazen reaksiyon gösterdi hem de AK Parti kendi kaybını hatalarından değil de çözüm süreci gibi dışsal bir faktörden dolayı yansıtmayı daha rasyonel buluyor. Yani yolsuzluktan değil, Cumhurbaşkanı'ndan değil, keyfilikten otoriterleşmeden değil de çözüm süreci gibi bir nedenle oy kaybını izah etmek "üst akıl" gibi vurgularla öne çıkartarak kendi sorunlarının üstünü örtmeyi tercih ediyor. Böyle bir eğilimin olduğunu açıkçası görüyorum.

DAVUTOĞLU VE ERDOĞAN ARASINDA GÖRÜŞ FARKLILIĞI VAR

Davutoğlu ve Erdoğan arasında bir görüş farklılığı olduğunu düşünüyorum. MHP ile koalisyon modelinde AK Parti "çözüm süreci de tıkandı, fırsat bu fırsat kendimizi rencide etmeden buradan dönelim" diyebilir. Ama CHP'li bir modelde çözüm süreci gibi bir değişim politikasının riskini tüm topluma dağıtma şansı doğabilir. Erdoğan'la sürecin ilişkisi de buna bağlı.

ERDOĞAN ANA TALEPLERİ DEVRE DIŞI TUTTU

AK Parti oy kaybını görerek milliyetçi bir dille seçmeni konsolide etmeye çalıştılar. Tayyip Erdoğan da zihniyet olarak buraya çok uzak değildi zaten. Attığı pek çok adımı Erdoğan'ın o adımlar gerektiği için attı. Gerçekten öyle arzu ettiği için değil. Ana amacı bütün devletlerde olduğu gibi silah bıraktırmak ve sorunu demokratik entegrasyonla buharlaşmasını sağlamaktı. Talepleri idare etmeye çalıştı. Bir kısımını verip ana talepleri hep devre dışı tutmaya çalıştı. Ama şimdi ana talepler konuşulmadan, masa kurulmadan bu işin yürümesi mümkün değil. Erdoğan'ın çok ciddi bir eşiğe geldiğini düşünüyorum. Bu konuda Erdoğan değişmedi bence. Buradaydı hep, onun limitine geldik.

ÇÖZÜM SÜRECİNDE DIŞARDAN BİR 3. GÖZ GEREKİYOR

Bu tür süreçler bir üçüncü göz olmadan başarılı olamıyor. Öyle içerden kurulacak bir komisyon, akiller falan değil dışardan bir üçüngü göz gerekiyor. Bunu Moro'da o kadar çok sık duydum ki. Eğer Malezya olmasaydı biz bu süreci başarılı bitiremezdik dedi hepsi.