Yemin eden 'unutkan CHP'li'
İlahi adalet mi ne? Oktay Ekşi 50 yıl sonra da bu kez partisi tarafından tek başına bırakıldı. Üstelik bir unutkanlık krizi tuttu ki...
-"Bundan 50 yıl önceydi... Meclis'te en genç üç
üyeden biriydim. Şimdi en yaşlı üye olarak
buradayım"...
Ses titrek...
Konuşma ezberlenmemiş...
Elde günler öncesinden hazırlanmış metin...
Frag özel dikim...
Meclis diktirmiş ama kumaşı kötü...
Tasarımları da istediği gibi olmamış...
Önceden Meclis idaresi konusunda bilgilendirilmiş besbelli...
Yeminden önce "çelek" koymayı unutan Ekşi, TBMM
kürsüsünde de Cumhurbaşkanı Gül'ü selamlamayı, İstiklal
Marşı okutmayı unutuyor.
-"Şimdi Sayın Milletvekillerinin yemin
töreni" dediği anda katip koşarak yanında
bitiyor...
Kulağına eğiliyor ama mikrofon açık olduğu için karizmayı çizdiren
uyarı duyuluyor:
-"Sayın Cumhurbaşkanı geldi onu anons
ederseniz... "
Hani bu anonsta olmasa Oktay Ekşi'nin AK Parti sıralarından
alkış alacağı yoktu... Hoş gerçi o alkış da
Abdullah Gül'eydi ama olsun...
"Bir sözüm en azından alkış aldı" ya buna da şükür
der herhalde...
Kader bu ya...
Halk iradesinin tam anlamıyla yansıdığı bir mecliste
bulunmak nasip olmadı gitti Ekşi'ye...
50 yıl önce de "Kurucu Meclis"
üyesi olarak o çatının altındaydı...
Halkın vekili olarak değil...
50 yıl sonra ise partisi arkasında yoktu bu
kez...
Yemin eden "tek CHP"li olarak geçti
kayıtlara...
Hiç böyle olacağını düşünmüş müydü acaba?
Yemini eksik...
Seçilmişi dışarda bir Meclis...
Neye niyet neye kısmet işte...
UNUTKANLIK
ANLARI