Yazının şehveti işte böyle bir şey!
"Peki, bizim bu "şehvet" duygusuna kapıldığımız olmamış mıdır? Hiç olmaz mı, günah hanemiz tertemiz, bembeyaz mı? Mümkün mü?"
GAZETECİLER.COM -
Milliyet'in usta kalemi Hasan Pulur,
Hakkı Devrim'e ustasından gelen uyarıyı köşesine
taşıyor ve ardından kendisi o uyarıya uygun davransa bile
okurlarının yanlış anlamasının önüne geçilemeyeceğinin altını
çiziyor.
"Ustası Hakkı Devrim'e nasihat edermiş: "Hakkı, yazı
yazmanın şehvetine kapılma!"
Usta kim? Cihat Baban...
Yazı yazmanın şehvetine kapılmak ne demek?
Her konuda belden aşağı vurmak ya da belden aşağı düşünmek
gibi...
Bir huyumuz giderek yaygınlaşırken "yazı yazmanın şehvetine
kapılmamak" gibi bir usta nasihatını anlamakta güçlük çekenler
olabilir.
* * *
Konuyu yakalamışsınız, karşınızdakinin kaçacak hali yok, hatasını
anlamış, kıvranıp duruyor, fırsat bu fırsat deyip yüklenir
misiniz?
Eğer yazının şehvetine kapılırsanız kimse size bir şey diyemez, ama
vicdanınız sızlamaz mı?
"Bu memlekette insafın namı yok mu?" diyen bir deyim sizi rahatsız
etmez mi?
* * *
Peki, bizim bu "şehvet" duygusuna kapıldığımız olmamış mıdır?
Hiç olmaz mı, günah hanemiz tertemiz, bembeyaz mı?
Mümkün mü?
* * *
Konunun bir başka yanı da var, siz "yazı yazmanın şehvetine
kapılmasanız" bile, ya sizi hiç anlamayanlar!?
Geçen hafta böyle bir olay yaşadık..."
Hasan Pulur'un yazısının devamını okuyabilirsiniz.