Yazar kovdurmaktan sabıkası olanlar kimler?..
Başbakan’ın patronlarına attığı fırçadan rahatsız olanlar gerçek birer demokrat ve hayatları boyunca hiç kimseyi işten kovdurmamış.......
Eh yani…
Bunu da gördük sonunda…
Her şey aklıma gelirdi de; bazı yazarların aynı fikirde olacakları
gelmezdi…
Anladınız…
Erdoğan'a karşı kurulan “Nefret
İttifakı”ndan söz diyorum…
Sizin de dikkatinizi çekti mi bilmem…
***
Erdoğan’ın medya patronlarına
“çıkış” yaptığı o konuşmaya karşı çıkanların hemen
çoğu; Aydın Doğan’la yakın ilişki içinde
olanlar…
Bunların kimisi “Yandaş Basın”dan olsa da, en
azından Aydın Bey’le fasıllara katılan,
Aydın Bey’in vergi davasında onun lehinde,
hükümetin aleyhinde yazanlar…
Ya da Aydın Bey’in medyasında çalışan ama özünde
Hükümetin neredeyse bütün icraatlarına açıkça
“destek” verenler…
***
İçlerinde:
Oktay Ekşi yok ama Taha Akyol
var…
Yılmaz Özdil yok ama Ahmet Hakan
var…
Tufan Türenç yok ama Nuray Mert
var…
Hasan Pulur yok ama Nazlı Ilıcak
var…
Özdemir İnce yok ama Avni Özgürel
var…
***
Tesadüf mü?..
Asla tesadüf değil…
Çünkü…
Oktay Ekşi, Yılmaz Özdil, Tufan Türenç, Hasan Pulur,
Özdemir İnce, Başbakan’ı kınarsa bu,
bilinenin duyurulmasından (malûmun ilâmı) başka bir şey değil…
Ama…
Başbakan’a “ayıp ettin!”
diyenler, Başbakan’a zaten destek verenler…
Yani; Başbakan’ı eleştirirse,
“inandırıcı” olma ihtimali yüksek olanlar…
Yani…
Başbakan’ın da “Eyvah!.. Bunlar benim için
kötü yazarsa oy kaybederim” diye korkacağını
düşünenler…
***
Başbakan’ı protesto duyurusuna imza atanların
isimlerine bakınca bir de şunu görüyorum:
Zamanında, çalıştıkları gazetelerden kendileri gibi düşünmeyen
yazarların kovulması için genel yayın yönetmenine ve eğer yakınsa
patrona, o yazarı şikâyet edenler…
Örnek mi?..
Vereyim:
***
Nazlı Ilıcak…
Hem de “başbakan
Erdoğan istemiyor” diye kovdurduğu yazarları artık hepimiz
biliyoruz…
Gülay Göktürk…
Patrona gidip, “ama bu
adam benim yazdıklarımın tam tersini yazarak, beni okuruma küçük
düşürüyor. Eğer o burada yazmaya devam edecekse, ben
ayrılıyorum" dediğini bizzat yaşayarak gördüm…
Keza Cengiz Çandar…
O da aynen Gülay
Göktürk gibi konuşup, kendisine muhalif olan yazarın
kovulması için kapris yapanlardan…
Taha Akyol meselâ…
Yazar kovdurduğunu bilmiyorum, duymadım da ama 28 Şubat Hükümeti
(Mesut Yılmaz Başbakan’dı) döneminde, muhalefet partisi genel
başkanı olan Tansu Çiller’in programa çıkma isteğini “beni
anlayışla karşılayın. Başbakan sizin bizim ekranlarda görünmenizi
istemiyor” diyerek geri çevirecek kadar başbakan ödleği
idi…
Ve diğerleri…
Avni Özgürel…
Ahmet
Hakan…
Nuray Mert…
Mümtazer Türköne…
Mehmet Tezkan ilk anda aklıma gelenler…
***
Demek istemem şu:
Başbakan’ın patronlarına attığı fırçadan rahatsız olanlar gerçek
birer demokrat olsalar ve hayatları boyunca hiç kimseyi işten
kovdurmamış veya başbakan emriyle yazar kovmamış olanlar olsa
inanın ben de onları yürekten alkışlayacağım ama hemen hepsi,
meslektaş kovmak veya kovdurmaktan sabıkalı…