Yazar Eylem Tok'tan yayıncısına ve Hürriyet'e yalan haber davası
Dün Hürriyet gazetesi Destek Yayınları sahibi Yelda Cumalıoğlu'nun yazarı Eylem Tok'a hakaret davası açtığı haberini yayımlamıştı.
Yazar Eylem Tok ise bugün Hürriyet gazetesinin 26 Temmuz 2016 günkü sayısında yayınladığı "Yayıncıdan yazara hakaret davası" başlıklı haberin yalanlar üzerine kurulması ve haberin tarafı olmasına rağmen kendine danışılmadan haberin yayınlanmasına isyan ederek yayıncı Yelda Cumalıoğlu ve Hürriyet gazetesine karşı dava açtı.
İlk romanı "Mihr" 2013'te Hayykitap'tan çıkan ve aynı ay bestseller olan Eylem Tok, ikinci romanı "Allah'ın piyonları"nı çıkarması ve "Mihr"in 26'ncı tekrar baskısını yapması için 27 Nisan 2014'te Destek yayınları ile sözleşme imzalamıştı.
Eylem Tok'un iddiasına göre, Yayınevi sahibi Yelda Cumalıoğlu yazarına yetmiş bin liralık reklam yapacağı sözünü vermiş ancak Haziran'da yayınladığı kitaba reklam yapmamış, reklam giderlerini yazardan talep etmişti.
Eylem Tok ardından yaşananları şöyle anlattı:
"Verilen sözün tutulması üzerine Tok, yayıncı Yelda Cumalıoğlu'na ve yayınevine 16 Temmuz 2014'te kitabın feshi ve telif ödemesi için ihtarname göndermiş, 3 iş günü sonunda sözleşmeyi fes edeceğini bildirmiştir.
Bu ihtardan sonra ilk yayıncısı Hayykitap sahibi Rauf Baysal'la birlikte Destek yayınlarına gidilmiş ve sözleşme fes edilerek kitapların geri çekilmesi istenilmiştir. Fakat Yelda Cumalıoğlu, birkaç gün sonra Eylem Tok'a, kitaplarını kelepir olarak satacağını bildirmiş, yazar Eylem Tok, bunun kitabı satın alanlara karşı haksızlık olduğunu ve kendisinin marka değerini düşüreceğini söyleyerek itiraz etmiştir.
Orta yol bulunamayınca Tok, konuyu arkadaşı ve eski yayıncısı Rauf Baysal'a bildirip kitapları kendi satın alacağını söylemiştir. Eylem Tok, Rauf Baysal aracılığıyla, yayıncı Yelda Cumalıoğlu'na 20 bin lira ödeme yapmış ve bütün kitaplarını toplatarak Hayykitap deposuna kaldırmıştır. Buradan anlaşılacağı üzere haberin yalan olduğu tarihlerle ispata açıktır."
Tok, açıklamasında, "Benim kişilik haklarıma ve hürriyetime bir saldırıda bulunulmuş, tüm Türkiye halkı önünde rencide ve rezil edilmiş durumdayım" dedi.
"Büyük bir gazete olduğunuzu iddia ediyorsanız ve adli olaylar sayfasında bir haber yayınlıyorsanız bunun gerçekliğini araştırmanız, en azından karaladığınız insana bir sormanız gerekirdi. Haberde mail yoluyla hakaret ettiğim belirtilen tarihte Yelda Cumalıoğlu'na mail attığım ispatlanmalı. Ben kendisine özel yazışmaların yapıldığı watsaptan mesaj attım evet ama bu, mesajım cımbızlanmış, başı ve sonu yayınlatılmamıştır ve bu mesajı yazma nedenim asla kitap yayınıyla alakalı değildir ki bunun için iki şahidim var.
Attığım mesajın nedeni Yelda Cumalıoğlu nasıl bir kinci insandır bilemem ama cemiyette beni karalama kampanyası başlatmış ve onurumu şerefimi zedeleyecek yalanlarla dedikodu yapmıştır. Fakat ortak arkadaşlarımızın bu karalama yaptığı dedikoduları bana iletmeyeceğini düşünmüş, ama dostlarım bana her şeyi iletmiştir.
Ben de bunun üzerine kendisini telefonla aramış ama cevap alamamıştım. Bunun üzerine watsaptan neden benimle ilgili dedikodu yapıyorsun, beni herkese rezil etmek için savaşıyorsun diyerek hakaretle alakası olmayan tamamen eleştirel bir mesaj atmışımdır.
Ancak onlar bunu, beni küçük düşürecek bir yalanla süslemiş ve gazete muhabiriyle birlikte onlara gönderdiğim dosyayı kabul etmedikleri için hakaret ettiğimi iddia etmişlerdir. Zaten gazetenin hakaret içerdiğini iddia ederek yayınladığı mesajda açıkça görülüyor ki bunun kitap yayınlamasıyla alakasından çok bir insan hakkında yapılan dedikoduya verilmiş cevaptır. Ben buradan açıkça bir çağrı yapıyorum ve A'dan Z'ye bırakın Türkiye Cumhuriyeti'ni, dünyadaki bütün yayıncılardan tek biri Eylem Tok bize kitap dosyası gönderdi desin ben, o yayıncıya gönderdiğimi söyleyeceği kitabın tüm hakkını sonsuza dek vereceğim. Yelda Cumalıoğlu'na ben kitap dosyası göndermişsem eğer bana gönderdiğim kitap dosyasının adını söylesin ya da konusuyla ilgili bir bilgi versin, mahkemeye hiç gerek yok istediği paraysa ben elden yollarım ona para.
Ben Türkçesi basılmamış İngilizce kitaplar yayınlatmış, İngilizcesi basılmamış Türkçe kitaplar yayınlatmışım ve ülkemin insanlarının gözünde saygın bir yere sahip olmuşum, bunu başarmak benim için kolay olmadı. Bir yazarı karalarken insan düşünmeli, gerçekten yazar olan kaç insan var, yazan herkes yazar mıdır? Nasıl kitaplar yazdığım okuyan ve beni takip eden herkesin malumudur ve ben bu kitapları öyle oradan oraya sürükleyip paçavraya çevirecek bir yazar değilim, gittiğim yeri doğru analiz eder gittiğim zamanda anlaşmaya varıp oradan ayrılırım. Bu insan nasıl bir kin sahibidir ki bu mesajın yazılmasından bir buçuk sene sonra dava açmak aklına gelir ve bunu bile hileye çevirip yalanlarla beni rencide etmeyi sürdürür?
Beni tüm Türkiye önünde aklayıp benden özür dilemedikleri sürece Türkiye Cumhuriyeti yasalarına olan güvenimle hukuki yollardan savaşıp lekelenen adımı, incinen onurumu ve görmezden gelinen şerefimi kurtarmak için her şeyi yapacağım.
İŞTE HÜRRİYET'TEKİ O HABER