Yavuz Semerci döndü ama....

".... Neden, niçin tartışması bitti. Kimsenin kimseye kırgın olmadığının netleştiği bir süreç geride kaldı"

Yavuz Semerci sessiz sedasız ve hiç "anonssuz" döndü Gazete HT'ye. Keşke dönüşü ön sayfadan duyurulsaydı. En azından, Altaylı ve Coşkun'un anonslarının altına Semerci'nin küçük bir foftoğrafı ile birlikte yazısından bir cümlelik alıntı konur ve döndüğü ima edilebilirdi. Onu bile yapmadılar ama olsun.
Bizce Semerci çok büyük bir olgunluk gösteriyor bugünkü yazısında ve şöyle diyor:
".... Neden, niçin tartışması bitti. Kimsenin kimseye kırgın olmadığının netleştiği bir süreç geride kaldı".
Bu, Semerci'nin olan bitenden kimseye kırgın olmadığını, yaşanmış tatsızlıkları unutma yeteneğinin olduğunu göstermesi açısından önemli.
Önemli çünkü yönetme yeteneği olanlar, kin tutmayı bilmezler...
Yavuz Semerci'ye "Hoş geldin" diyor, bıraktığı yerden keyifle okumaya devam edeceğimizi hatırlatıyoruz.
Semerci'nin bugünkü yazısı aşağıda.


Artık CHP'nin bir bileni oldu! Baykal,


DENİZ Baykal'a yönelik bu karanlık tezgâhın sahipleri artık ortaya çıkacak. Bundan eminim.
Çünkü; Baykal kimsenin bu ilişkiyi sorgulamaya hakkının olmadığını, asıl lanetlenmesi gerekenlerin mahreme kamera sokan ve bu kayıtları ortaya dökenler olduğunu söyledi.
Başka bir deyişle Baykal, hangi gün ve hangi evde veya hangi otelde bu çekimin yapıldığını araştırmayı yapacaklarla artık paylaşacak.
Bu bilgi işe yarayacaktır.
O eve (veya otel odasına) girip çıkanlar, o bölgede sinyal veren GSM hatlarının sahipleri, eve yakın kamera kayıtları incelenecek. İlk videonun hangi sitede, hangi İP adresinden konulduğu da bulunacak.
Ortada bir cinayet var. Türk siyasi yaşamında bir liderin yatak odasına kamera sokularak işlendi bu cinayet. Bu cinayeti işleyenler mutlaka ve mutlaka iz bıraktı.
Baykal'ın hükümete yüklenmesinin nedeni, bildiği bir şeylerin olmasından değil bence.
Tam tersi, hükümete "Bu işi ortaya çıkar, üzerine yapıştırdığım suçlamadan aklan" görevini verdi. Bunu kendi üslubunca yaptı.
Hükümete, "Suçluları ortaya çıkarmazsan, suçlu sensin" demeye getirdi. Giderayak, halkın çok sevdiği mağdurlar sınıfına CHP'yi de sokuverdi. Ve kendisi üzerinden CHP'nin yıpratılmasına izin vermedi.
• Ancak CHP'liler garip konuşuyor. Pek çok yönetici, örgütün Baykal'a sahip çıkacağını söylüyor. Baykal'a, "Geri gel, başkanımız ol" denecek, belli. Bana sorarsanız, bu gidiş kalıcı.
Baykal kendisinin ardından CHP'yi iktidara taşıyacak ismi işaret edecek, yeni yönetimi dizayn edecek, partinin gençleşmesinin önünü açabilecek mi?
Ben umutluyum.
Gerçekçi olmak gerekiyor.
73 yaşındaki Deniz Baykal, koltuğa geri gelme planı yapmayacak kadar yaşlanmadı mı?
73 yaşında başbakan adayı bir lider. Oy istediği seçmenler arasında 70 yaşını geçen kaç kişi yaşıyor bu ülkede söyleyeyim: 2.5 milyon kişi bile değil.
Yaklaşık 48 milyon seçmenin neredeyse 36 milyonu 44 yaşın altında.
• Baykal'ın kendi kişisel tarihi açısından büyük bir talihsizlik sayılabilecek istifası, CHP açısından fırsat yaratabilir veya büyük kaosun başlangıcı da olabilir.
Görünen o ki, CHP'liler iktidar olmak ile Baykal'ın başkan olması arasında bir tercih yapacak.
Baykal, "Partililerimiz kendi yolunu çizsin" diyecek kadar açık konuşurken, parti içinden birileri "çıkabilecek adayları" şimdiden hainlikle suçlamaya başladı bile. Bence Baykal, partinin büyüğü, bir bileni olarak kendisine onurlu ve siyasete devam edebileceği bir alan yarattı. Bu alanın dışına çıkmayacak kadar yorgun ve yaşlı bence... Ayrıca bu serden bir hayır çıkarmasını da bildi.
Yine de ihtiyatlı olmak gerekiyor.
İstifa ettiği gün geri gelecek tartışmasını başlatacak kadar etkili bir politikacıdan bahsediyoruz en nihayetinde.


İndirim Sezonlarında Akıllı Alışveriş: En İyi Fırsatları Yakalamanın Yolları