Yavuz Baydar için...

İçinizden kaçınız bir makale yazdınız da New York Times yayımladı?.. Haydi çıkın ve söyleyin...

Efendiler!..
"New York Times" diyoruz. "New York Times'"...
Dünyanın "en saygın" gazetelerinden biri...
İçinizden kaçınız bir makale yazdınız da New York Times yayımladı?..
Haydi çıkın ve söyleyin...
Ama Yavuz Baydar o onuru hem kendi yaşadı, hem bizlere yaşattı...
Hem de öyle bir makale ki; sadece medya patronlarının değil bizlerin de Gezi Parkı protestolarında nasıl ayıp ettiğimizi yüzlerimize vurdu...
Bakın o makaleinin bir yerinde ne diyor Baydar:

Sosyal huzursuzluk 31 Mayıs günü biber gazına eli fazlasıyla kolay giden polisler ile genç eylemciler arasındaki çatışmaların kent merkezine yayılmasıyla birlikte zirveye çıkarken, bu olayların görünürde pek profesyonel olan özel haber kanallarında düşük düzeyde bile haber yapılmaması, Taksim meydanı civarındaki varlıklı semt sakinlerini gerçeklerle yüz yüze getirdi. Gerçekleri pencerelerinden görebiliyor, duyabiliyor ve koklayabiliyorlardı, ve hızla kendi televizyon kanallarının nasıl onlardan gerçekleri sakladığını, yalan söylediğini anladılar.
Şehir merkezi bir muharebe alanına dönmüşken, 24 saat yayın yapan haber kanalları penguen belgeselleri yayınlamayı ya da tartışma programlarına devam etmeyi tercih ettiler. Gezi Parkına sadece 200 metre uzakta olan HaberTurk kanalında üç tıp uzmanı, Türkiye’de şizofreni konusunu tartıştı — Turkiye’de gazeteciliğin durumuna çok da uygun bir metafor.
 
Evet efendim;
Mükemmel objektifliği, sağlam gazetecilik ahlâkı ve vicdanıyla Yavuz Baydar'ı alkışlıyoruz...