Yasin Aktay

Son dönemlerde Başbakan Erdoğan'ın siyasi paye verdiği kimi akademisyenlerin tebaa olmayı kabullendikleri,

Israrla şunu söylüyoruz:
Çoğunluğa sahip olmak; "ben her şeyi yapma hakkına sahibim" demek, her şeyi yapabilmek hakkını vermez.
"Halk bizi seçti tabii ki bizim dediklerimiz olacak" demek, iktidar olma şansı ve imkânı olmayan, bulamayan miyonlarca seçmene "kaderiize razı olun" demektir ki demokrasinin özüne aykırıdır...
"Yapılan eylemler bizim kararııza itirazdır ve çoğunluk bizde olduğuna göre sizin buna hakkınız yoktur" demek, "meydansız, itirazsız demokrasi" demektir ki o rejimin adı mutlakiyettir...
O rejimde "halk" yok, "tebaa" vardır...
 Tebaa da Allah'ın temsilcisi olan halifeye veya krala biat eder...
İstenilenin bu olabileceğine ihtimal vermek bile istemiyoruz...
Ancak...
Son dönemlerde Başbakan Erdoğan'ın siyasi paye verdiği kimi akademisyenlerin tebaa olmayı kabullendikleri, evrensel demokrasinin verdiği en temel hak ve özgürlüklerin kullanımına karşı çıktıkları görülmektedir.
Bunlardan biri dün dece CNNTÜRK'te Dört Birtaraf'ta izlediğimiz, Yeni Şafak Gazetesi yazarlarından ve Ak Parti MYK üyesi Yasin Aktay'dı...
Belli ki Nagehan'ın yerine bir gece önce kareyi tamamlayıp Edoğan'ın tavrını eleştiren Prof. Mehmet Altan'a cevap verebilmesi için davet edilmişti...
Demokratlığından, hukukun üstünlüğü ilkesine inancından asla şüphe etmediğimiz Yasin Aktay; demokrasinin gerektirdiği gibi davranan Gül ve Arınç'tan değil; tipik bir "sultan" davranışı sergileyen Erdoğan'dan yana tavır aldı...
Gezi Parkı ve Başbakan'ın ısrarla yapılacağıı söylediği "Topçu Kışlası" için de "Ülkeyi yönetme yetkisi Başbakan'a verilmiş tabii ki kimseye sormayacak" diyebilecek kadar, aldığı payenin ezikliği altında kalmıştı...
"Bütün gelişmiş demokrasilerde tarihi eserlein korunur Topçu Kışlası da korunacak" dedi...
Söylediği doğruydu ama ortada tarihi bir eser varsa doğruydu ve o işleme "restorasyon" deniliyordu...
Oysa Taksim Gezi'de yaklaşık 80 yıldır Topçu Kışlası'nın kalıntısı bile yoktu...
Yani bir restorasyon imkânı olmadığı halde; bir kopya yapımı tarihi binaymış gibi gösterdi ve belki de en az gelişmiş ülke üniversitelerinde bir akademisyenin bile yapmayacağı hatayı yaparak kaybetti..