Yargı 'cemaatin' elinde diyorsanız okumayın!
Fehmi Koru bugünkü yazısının girişine uyarı koymuş... "Tuhaf" kokulu yargının güç kaynağını yazmış... Demiş ki...
GAZETECİLER.COM - Star'ın
gayri-resmi başyazarı Fehmi Koru bugünkü yazısının
başına bir uyarı yerleştirmiş.
Demiş ki;
"Eğer 12 Eylül 2010 referandumuyla kabul
edilen yeni anayasa maddelerinin Türkiye’de yargıyı
hükümetin (veya Cemaat’in) eline teslim ettiğine
inananlardansanız boşuna bu yazıyı okumayın. Buna inanan
Ak Parti taraftarıysanız da okumayın, müzmin Ak
Parti aleyhtarı da..."
Fısıltı gazetesinde ne zamandır tedavülde olan bir
dedikoduyu dillendirmiş Fehmi Koru... Uyarıyı koyma sebini de şöyle
izah etmiş;
"Çünkü bu tespite hiç mi hiç katılmıyorum. On
yıllık Ak Parti iktidarında ihtiyacın çok altında (beşbin kadar)
yeni savcı ve yargıç alınabildi."
YARGININ GÜÇ KAYNAĞI
HANGİSİ?
Peki yargının aldığı bu kararlar neyin nesi? Neden Başbakan
"tutuksuz yargılanmalı" dediği günün akabinde paşa tutuklanıyor?
Yargının bu meydan okumasının güç kaynağı ne?
Fehmi Koru'ya göre kaynak ne hükümet ne cemaat, kaynak "öz
güven"...
Diyor ki;
"Cumhurbaşkanı ve Başbakan “Keşke tutuksuz yargılansaydı”
temennisinde bulunuyor, buna rağmen yargıçlar İlker
Başbuğ’un tutukluluk halinin devam etmesi yolunda kararı
oybirliğiyle alabiliyor. Özgüven
sayesinde...
TUHAFLIKLAR....
"Şu anda yaşanan bir geçiş dönemi; her geçiş döneminde olduğu gibi, şu sıralarda da bazı tuhaflıklar ve güç gösterileriyle karşılaşılabiliyor. (...)
Tuhaflıklar daha çok faturanın hükümete kesilmesinin mukadder olduğu davalarda fark ediliyor. Kolayca tam tersi bir karar çıkabilecekken, eğer o davada hükümet zor duruma düşebilecekse, ne hikmetse karar o yönde oluyor.
Hangi hükümet giderek artan, hareket alanını daraltan bir biçimde içte ve dışta baskı altına girmeyi ister? Tutukluyken seçildiği halde Meclis’e gidemeyen milletvekili, niçin yargılandıkları iddianamelerden çıkartılamayan basın mensubu, öğretim üyesi, muhalif yayıncı... Hepsi mahkeme kararlarıyla tutuklu durumdalar; faturayı iç ve dış kamuoyu önünde Ak Parti hükümeti ödüyor...
Önceki gün “Örgüt yok” tespiti istikametinde aklı
dışlayan bol beraatlı bir kararla sonuçlanan Hrant
Dink davası da, isyana varan tepkilere bakılırsa,
hükümetin zarar hanesine çoktan yazıldı bile. Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’ün yakından ilgilendiği, Başbakan
Tayyip Erdoğan’ın kamu vicdanını tatmin ederek
sonuçlanacağı konusunda teminat verdiği davanın geldiği nokta
akıllara ziyan...
CEMAATİN YARGIÇLARI
Bazılarının rahatça ileri sürdüğü”Yargıçlar Ergenekoncu, Ak Parti düşmanı, hükümeti zor durumda bırakmak için böyle kararlar alıyor” iddiasını biz aynı rahatlıkla tekrarlayamayacağımıza göre, ya kararların herbirinden alınan tuhaf kokuları fark etmezden geleceğiz, ya da en başta yaptığım “Referandumla değiştirilen anayasa maddeleri sayesinde savcılar ve yargıçların özgüveni arttı” tespitini kabul edeceğiz.
“Cemaat’in yargıçları bunlar” kolaycılığından daha ciddi bir durumla karşı karşıya olduğumuz kesin.
Eleştirenlerin konuya bir de bu gözle bakmalarını tavsiye ederim.