Yapma be Engin Ardıç!.. Sen gazetecisin...

ADNAN BERK OKAN

Engin Ardıç bir başlıyor ki makalesine...
Müthiş..
Mükemmel...
Her şey yerli yerinde...
Örnek mükemmel...

Yapılamayan darbe

Tam otuz yıl önce bugün, 23 Şubat 1981 günü, İspanyol jandarma komutanı Yarbay Antonio Tejero Molina iki yüz silahlı adamıyla birlikte meclisi bastı, milletvekillerini rehin aldı. Olay, o gün bugündür İspanyol ve dünya kamuoyunda "23F" olarak bilinir. Hani "9/11" gibilerden. Yarbay Tejero ve adamları mecliste sağa sola ateş ettiler. Duvarlardaki kurşun izleri otuz yıldır ibretlik bir "demokrasi anıtı" olarak saklanır... Ateş açılınca milletvekilleri tam siper yere, sıraların arasına yattılar. Üç kişi hiç kıpırdamadı, Başbakan Adolfo Suarez, Savunma Bakanı General Mellado ve İspanyol Komünist Partisi Birinci Sekreteri Santiago Carillo. Carillo, darbecileri hiç umursamadığını ve adam yerine koymadığını göstermek için bir de sigara yaktı... İç savaş yıllarında partinin gençlik kolları başkanıydı (dün akşam İspanyol televizyonunda konuşuyordu, haber bülteninde, baktım, iyice moruklamış, şimdi tam doksan altı yaşında, ama sesi dimdik.) İspanyol solcuları darbecilere köpek olmuyorlardı, onlarla 1936'dan 1939'a kadar iki buçuk yıl boyunca dövüşmüşler, ölmüşler ve öldürmüşlerdi... Engin Ardıç'ın makalesinin tamamını

Aaaa...
O da ne?...
Makale biterken hiç ilgisi olmayan bir örnek...
Kel alâka!...
Neden mi?..
Çünkü İspanya'dan verdiği Yarbay Antonio Tejero Molina örneğiyle bizdeki, Balyoz'un benzerliği bile yok...
Orada Yarbay yanına iki yüz silâhlı jandarmayı alıp İspanya Parlamentosunu bastı...
Milletvekillerini kurşunladı...
Ve tabii ki tutuklanıp hapse atıldı...
İyi ama Engin!..
Balyoz'da silahlar patladı da biz mi duymadık?..
Çetin Doğan yanındaki emekli paşalarla pijamalarını giyip meclisi bastı, milletvekillerini vurdular da bizim haberimiz mi olmadı?..

Neymiş...
Yarbay Molina'yı ziyaret etmek hiçbir İspanyol Genelkurmay Başkanı'nın aklına gelmemişmiş...
Yahu tabii gelmez...
Yarbay Molina "suç üstü" yakalandı...
Bizimkiler ise 50 kuruşluk CD'nin delil olarak kabul edilmesiyle...
Aradaki benzerlik ne Allah aşkına Engin!..

Aaaaahhh Engin Ardıç aaahhh!
Yahu biz gazeteciyiz be Engin...
"Tetikçi" değil...
Bize mi kaldı şu siyasetçi milletini korumak, savunmak?..
Yahu biz kimden yanayız?..
Siyasetçiden mi?..
Milletten mi?..
Aklını başına al yahu!..
Adın kötüye çıkacak...
Dur bakayım!..
Yoksa "çıktı" mı demeliydim?..

Not: Nereden mi biliyorum?..
Sen bile hâlâ (çünkü üzerinden 15 yıl geçti) benim için "bilmem kimin yalakası" diyorsun ve "Allah'ına kadar haklısın" da ondan biliyorum...

adnanberkokan@gmail.com