Yalçın Doğan
Aylık bin lira geliri olan birisinin ayda ödemekle yükümlü olduğu borcu yüz liraysa ve aradan on sene geçtikten sonra....
Ülkemiz on yılda daha borçlu bir yapıya
dönüştürülmüş(müş)...
Km demiş bunu?..
MHP Manisa milletvekili ve malaiye eski bakanlarından Sümer Oral söylemiş...
Hürriyet yazarlarından Yalçın Doğan da ekonomideki başarılı icraatları karalamak için olsa gerek bunu köşesine taşımış ...
Oysa bir yerde "daha" varsa hemen kıyastaki izafiyeti düşünmek lâzım...
Meselâ...
Aylık bin lira geliri olan birisinin ayda ödemekle yükümlü olduğu borcu yüz liraysa...
Ve...
Aradan on sene geçtikten sonra aynı kişinin aylık ödemekle yükümlü olduğu borcu bin liraya çıkmışsa burada "daha fazla borçlu olma" durumu söz konusudur elbette...
Ama;
neye göre?..
Aylık bin lira gelirinin sabit kalmış olması durumuna göre...
Eğer aynı kişinin aynı süreçte aldığı maaşı dört bin liraya yükselmişse, "borcu çok artmış" olmasına rağmen göreceli olarak aynı zamanda refahı da artmıştır.
Çünkü aylık yüz lira borç öderken eline dokuz yüz lira kalıyordu;
ayda bin lira borç ödemeye başladığında ise eline kalan para miktarı üç bin yüz lira...
Bu gerçeği görmeden; milli gelirdeki artış oranının borçlanmadaki artış oranının çok üzerinde olduğuna bakmadan "Ülkemiz on yılda daha borçlu bir yapıya dönüştürüldü" demek ekonomi yönetimini kıskanmaktan başka bir şey değildir.
Ve...
Bu hatayı(!) iktisat okuduğu bilinen Yalçın Doğan gibi bir gazeteci yapıyorsa o zaman ortada bir "kaybeden" vardır tabii ama o kaybeden, doğrusunu bildiği halde yanlışını yazan Yalçın Doğan'dır...
Km demiş bunu?..
MHP Manisa milletvekili ve malaiye eski bakanlarından Sümer Oral söylemiş...
Hürriyet yazarlarından Yalçın Doğan da ekonomideki başarılı icraatları karalamak için olsa gerek bunu köşesine taşımış ...
Oysa bir yerde "daha" varsa hemen kıyastaki izafiyeti düşünmek lâzım...
Meselâ...
Aylık bin lira geliri olan birisinin ayda ödemekle yükümlü olduğu borcu yüz liraysa...
Ve...
Aradan on sene geçtikten sonra aynı kişinin aylık ödemekle yükümlü olduğu borcu bin liraya çıkmışsa burada "daha fazla borçlu olma" durumu söz konusudur elbette...
Ama;
neye göre?..
Aylık bin lira gelirinin sabit kalmış olması durumuna göre...
Eğer aynı kişinin aynı süreçte aldığı maaşı dört bin liraya yükselmişse, "borcu çok artmış" olmasına rağmen göreceli olarak aynı zamanda refahı da artmıştır.
Çünkü aylık yüz lira borç öderken eline dokuz yüz lira kalıyordu;
ayda bin lira borç ödemeye başladığında ise eline kalan para miktarı üç bin yüz lira...
Bu gerçeği görmeden; milli gelirdeki artış oranının borçlanmadaki artış oranının çok üzerinde olduğuna bakmadan "Ülkemiz on yılda daha borçlu bir yapıya dönüştürüldü" demek ekonomi yönetimini kıskanmaktan başka bir şey değildir.
Ve...
Bu hatayı(!) iktisat okuduğu bilinen Yalçın Doğan gibi bir gazeteci yapıyorsa o zaman ortada bir "kaybeden" vardır tabii ama o kaybeden, doğrusunu bildiği halde yanlışını yazan Yalçın Doğan'dır...