Yakup Murat yazdı: Oralarıyla gülüyorlar
Bugün çok fazla saf olanlar hariç hiç kimse inanmıyor gazetelere, televizyonlara, internet sitelerine ve hatta kitaplara…
Yüzlerce televizyon kanalı…
Onlarca gazete…
Sayılamayacak kadar çok internet sitesi…
Ve…
Milyonlarca kitap…
*
Bütün bunlar niçin?..
Bizlere…
Yani hepimize…
Gerçekleri sunmak için…
*
Hani eskiden olsaydı belki gerçekten de inanırdık bizim için çalıştıklarına…
Bizi bilgi sahibi yapmak için çırpındıklarına…
Ama…
Bugün çok fazla saf olanlar hariç hiç kimse inanmıyor gazetelere, televizyonlara, internet sitelerine ve hatta kitaplara…
KANITLAR VE KARŞI-KANITLAR HAVADA UÇUŞUYOR…
Bize gerçeği anlatmaları için ekran karşısına geçtiğimizde…
Gerçekler birbirlerini doğrulamak yerine birbirlerini yalanlıyor.
Meselâ…
X kanalını izlerken öğrendiğimiz gerçekler, Y kanalına geçince birden şekil değiştiriveriyor.
*
İşin kötüsü…
Emin olmak için girdiğimiz internet siteleri ve başvurduğumuz kitaplar da ya birini ya da diğerini doğruluyor.
Kanıtlar ve karşı-kanıtlar havada uçuşuyor.
Yorumlar, demeçler, görüntüler, ek iddialar, yalanlamalar, alaylar, hakaretler gırla gidiyor...
*
Ve en sonunda…
Hangisinin daha gerçek olduğunu bilmediğimiz nice gerçekten biri, bizim için bir inanç, bir tercih veya bir zorunluluk haline geliyor.
POPOLARIYLA GÜLECEKLER…
Ey güzel insanlar!..
Ey güzel gazeteci milleti!..
Türkiye bir seçime özgür iradelerle ve
gerçek bilgilerden oluşturulmuş tercihlerle
gitmiyor.
Sizin yüzünüzden
gitmiyor…
Çünkü habercilik de yapmıyorsunuz…
Yorumculuk da yapmıyorsunuz…
Bir futbol takımına aklını, vicdanını değil cebini kaptırmış “amigo yazar” gibi yazıyorsunuz…
Kafalara çivi gibi kakar gibi kaktığınız ve okurlarınızın bilmesini istediğiniz “gerçek yalanlarla” gidiliyor bu seçime...
Böyle bir seçimden kim kazanırsa kazansın demokrasi çıkmaz…
*
Ve fakat…
Ve ne yazık ki…
Seçim geçtikten sonra oy verdikleri taraf kazananlar zekalarıyla hava atacak…
Kaybedenler kazananlar için “oylarımızı çaldılar” diyecek…
*
Batı demokrasilerinin siyasetçileri, medyası ve kamuoyu ise bizim demokrasi anlayışımıza popolarıyla gülecek…