Yakup Kocaman için...
Gazetenin taraf veya muhalif ya da ortada olduğunun göstergesi kullanılan haber dili ve yer verilenlerle yer verilmeyen haberlerdir.
Yeni Şafak'ta başlığı altında güzel bir gazete
analizi yapıyor.
Kişisel görüşüne göre gazeteleri;
- İktidara destek verenler,
- İktidara muhalefet edenler,
- Ortada duranlar olarak üç sınıfa ayırıyor Kocaman.
Analizlerine bazı itirazlarım olacak.
Meselâ ortada duran gazetelerde Milliyet ve Vatan'ın yer almasına.
Zira gazeteleri köşe yazarları içinde muhalif olanların veya hükümete destek verenlerin oranıyla sınıflandırmak da doğru değil.
Gazetenin taraf veya muhalif ya da ortada olduğunun göstergesi kullanılan haber dili ve yer verilenlerle yer verilmeyen haberlerdir.
Milliyet ve Vatan'da hükümete muhalif köşe yazarı sayısı hükümete destek veren köşe yazarından fazla...
Ama...
Bu iki gazetenin haberciliği tamamen hükümete destek içerikli...
Hükümeti veya Başbakan'ı kızdıracak tek bir haber girmez bu iki gazeteye...
Tıpkı Sözcü, Yurt, ve Birgün gazetelerine de Hükümet'i ya da Başbakan'ı takdir edecek tek haberin giremeyeceği gibi.
Bence medyamızda iki gazete var ortada: Hürriyet ve HaberTürk.
Bir diğer itirazım ise teknik analiz eksikliğine.
Demokrasileri gelişmiş dünya medyasında muhalefet gazeteleri daha fazla satar.
Hele ortada duran + muhalefet gazeteleri, iktidara açıkça destek veren gazetelere her zaman fark atar.
Bu açıdan bakıldığında en yüksek tirajıyla (Toplam tirajın % 25'i) Zaman gazetesi ve Bugün de kısa zaman öncesine kadar hükümete destek veriyordu.
Ve o günlerde (Zaman gazetesi ve Bugün'ün iktidarın yanaında yer aldığı süreçte) medyamızda iktidara destek veren gazetelerin tirajları dikta rejimleriyle benzeşiyordu.
Hele ortada olan gazeteleri de çıkardığınızda iktidara destek veren gazetelerin tirajları muhalif gazetelerin neredeyse 10 katı idi.
Yani; son durum demokratik bir ülkede olması gereken durumdur.
Bu iki itirazıma rağmen emek verilmiş güzel bir çalışma olduğu için genç kardeşim Yakup Kocaman'ı alkışlıyorum.
Kişisel görüşüne göre gazeteleri;
- İktidara destek verenler,
- İktidara muhalefet edenler,
- Ortada duranlar olarak üç sınıfa ayırıyor Kocaman.
Analizlerine bazı itirazlarım olacak.
Meselâ ortada duran gazetelerde Milliyet ve Vatan'ın yer almasına.
Zira gazeteleri köşe yazarları içinde muhalif olanların veya hükümete destek verenlerin oranıyla sınıflandırmak da doğru değil.
Gazetenin taraf veya muhalif ya da ortada olduğunun göstergesi kullanılan haber dili ve yer verilenlerle yer verilmeyen haberlerdir.
Milliyet ve Vatan'da hükümete muhalif köşe yazarı sayısı hükümete destek veren köşe yazarından fazla...
Ama...
Bu iki gazetenin haberciliği tamamen hükümete destek içerikli...
Hükümeti veya Başbakan'ı kızdıracak tek bir haber girmez bu iki gazeteye...
Tıpkı Sözcü, Yurt, ve Birgün gazetelerine de Hükümet'i ya da Başbakan'ı takdir edecek tek haberin giremeyeceği gibi.
Bence medyamızda iki gazete var ortada: Hürriyet ve HaberTürk.
Bir diğer itirazım ise teknik analiz eksikliğine.
Demokrasileri gelişmiş dünya medyasında muhalefet gazeteleri daha fazla satar.
Hele ortada duran + muhalefet gazeteleri, iktidara açıkça destek veren gazetelere her zaman fark atar.
Bu açıdan bakıldığında en yüksek tirajıyla (Toplam tirajın % 25'i) Zaman gazetesi ve Bugün de kısa zaman öncesine kadar hükümete destek veriyordu.
Ve o günlerde (Zaman gazetesi ve Bugün'ün iktidarın yanaında yer aldığı süreçte) medyamızda iktidara destek veren gazetelerin tirajları dikta rejimleriyle benzeşiyordu.
Hele ortada olan gazeteleri de çıkardığınızda iktidara destek veren gazetelerin tirajları muhalif gazetelerin neredeyse 10 katı idi.
Yani; son durum demokratik bir ülkede olması gereken durumdur.
Bu iki itirazıma rağmen emek verilmiş güzel bir çalışma olduğu için genç kardeşim Yakup Kocaman'ı alkışlıyorum.