Ya o sözleri hiç söylemediler ya da atalarımız değiller...
Dünyanın en güzel sözlerini atalarımız söylemiş... Ya biz Türk gazetecileri unuttuk atalarımızı… Ya da o sözleri söyleyenler bizim atalarımız değildi…
Belki de dünyanın en güzel sözlerini söylemiş atalarımız…
Ama...
Ya biz Türk gazetecileri unuttuk atalarımızı…
Ya da o sözleri söyleyenler bizim atalarımız değildi…
Meselâ…
Bize atalarımızdan miras kalan birkaç örnek…
Öfkenin kahredici kötülüğüyle ilgili…
“Öfkeyle kalkan zararla oturur…”
“Keskin sirkenin zararı küpünedir…”
ÖFKEMİZİ KONTROL ETMELİYİZ…
AP’den çıkan tavsiye kararına tepki göstermekte haklıyız…
Ama…
Tarzı bu mu olmalı?..
Yani…
Kabul edilemeyecek bir talebe “Hayır” demek için bağırıp çağırmak, hakaretler ve tehditler savurup şantaj yapmak şart mı?..
Bence hayır…
Şart olmadığı gibi yanlış da…
AB Türkiye için, Türkiye de AB için asla kapanmayacak bir kapıdır…
Onlar kapıyı aralık tutuyor…
O halde biz de o kapıdan şimdilik çıkarken kolunu kırmamalıyız…
Yani…
Öfkemizi kontrol etmeliyiz…
Demek istemem o ki:
Verdiğimiz tepki, haklılığımızı çürütebilecek kadar aşırı…
BİR TÜRK KAHVESİNİN HATIRI KAÇ YILDIR?..
Günün muhabiri seçtiğimi Celâl Özcan’ın bugünkü Hürriyet’te “Merkel babasını Türk kahvesiyle yumuşatmış” başlığıyla yayımlanan haberi lütfen okuyun…
Ve…
Gerginlik anında bir liderin nasıl davranması gerektiğinin bir örneği adeta…
Belli ki haber bizzat Almanya başbakanlığı tarafından servis ediliyor…
Verilen mesaj o kadar açık ki:
“Bizler birbirimizi yumuşatmak için Türk kahvesinden yararlanıyoruz… Sizler de böyle durumlarda Türk kahvesine başvurun”…
NEDEN BU KADAR ÖFKELİYİZ?..
Sahi…
Neden bu kadar öfkeliyiz?..
Neden her zaman ve her konuda sadece dostlarımızı suçluyoruz?..
Niçin hep onlar kötü biz iyiyiz?..
Bizim ulusal çıkarlarımız var da müttefiklerimizin, dostlarımızın hatta düşmanlarımızın yok mu?...
DEVLETLERİ BÜYÜK YAPAN İŞTE ODUR…
Sadece günümüz değil…
Gelmiş, geçmiş ve halen devam eden bütün devletler öncelikleri hep kendi ulusal çıkarlarına vermişlerdir…
Ulusal çıkar söz konusu olduğunda devletler uluslararası hukuk, insan hakları ve de evrensel idealleri ciddiye almıyorlar…
“Almış gibi” yapmaları da “ahlâksızlıktan” değil, “Büyük Devlet” oldukları içindir…
Ya da…
Öyle yaparak büyük oldukları…
Öyle yaparak büyük kaldıkları içindir…
ÖFKEMİZ BALDAN TATLI…
Tarihin hiçbir devrinde, dünyanın hiçbir devleti için, kendi menfaatlerinden daha kutsal bir değer var olmadı…
Ve…
Bundan sonra da asla olmayacak...
Bu, Türkiye için de geçerli…
Ama…
Öfkemiz baldan tatlı olduğu için biz bu oyunu Batılılar kadar iyi oynayamıyoruz…
Onlar…
En gergin anlarında bile en sevdikleri kişiyi Türk kahvesiyle sakinleştirdiklerini açıklarken…
Biz kendi güzelim kahvemizi gidip onların üstlerine başlarına döküyoruz…
SÜKÛNET LÜTFEN…
Lütfen bir de Başbakan Yıldırım ve yardımcılarından Mehmet Şimşek’in açıklamalarını okuyun…
Ne kadar sakinler…
Ne kadar olgunlar…
Ve lütfen…
Sizler de Merkel’in babasını sakinleştirmek için pişirdiği Türk kahvesinden yapın kendinize…
Sükûnet lütfen…
Yakup
MURAT
analiz.ym@gmail.com