Ya farkında değiller ya kasıtlı yapıyorlar...

Tek tanrılı dinlerden çok önce de dinler vardı, tanrılar vardı ancak...
O dönemin egemenleri yani kralları dine ve tanrılara asla inanmazlardı.
Çünkü...
Tanrıları da dinleri de kendileri yaratmışlardı.
Çünkü bilim yoktu...
Çünkü özgür irade yoktu...
Çünkü gerçek manada din olmadan bilim, bilim olmadan din olamazdı...
Ama...
*
Krallar, hakimiyetleri altındaki insanlara (Kendi yarattıkları) tanrılara inandıklarını, tanrıların gazabından korktuklarını anlatırlardı.
*
Hatta o kadar ki...
Pek çok kral, halk din adamlarına çok fazla saygı duysun ve dini vecibelere uysun diye kendilerini din adamlarının bile altında bir sınıf olarak gösterilerdi.
Zira bilinenden değil bilinmeyenden korkan insanları ancak bir din kurumuyla yönetebileceklerini biliyorlardı.
*
Sonra da o din adamlarına kendi dikte ettirdikleri dini kuralları, dini yaptırımları uygulamaları için talimatlar verirlerdi.
*
Tek tanrılı dinlerden sonra egemenler insanların sadece Allah'a kulluk edeceklerini anlattılar.
Fakat...

Bunu yapanlar sadece peygamber liderlerdi.

*

Peygamber liderler öldükten sonra, dini kurallar yine o dönemin egemenleri tarafından kendi çıkarlarına göre yenilendi, düzenlendi...
Ve...
Dönemin inananlarına tebliğ edildi...
*
Ya bugün durum ne alemde?..

*
Bugün ise inananlara Kuran'dan daha ziyade hadisler öğretiliyor...
Dönün bakın Gülen'in söylediklerine, yazdıklarına...
Tek bir ayet göremezsiniz...
Bütün anlattıkları uyduruk hadislerden ibarettir...
*
TV tartışmalarını hatırlayın...

Mesela..

Türkiye haber kanalları günlerdir "din, yani vahiy; bilimin karşısına konulmalı mı konulmamalı mı?" sorusu ile "hadislere inanmadan Müslüman olmak mümkün mü, değil mi?" sorularına cevap ararmış gibi yapıyorlar...

*
Bu arada hem dine hem de bilime zarar verdiklerinin ya farkında değiller ya da kasten yapıyorlar...

Uzun süren seviyeli birlikteliklerini nikahla taçlandıran iki ünlü eğlence dünyası taciri, İstanbul'un en pahalı kebapçılarından birinde oturmuş kebaplarını yiyorlardı.

*

Kadın bir ara başını önündeki tabaktan kaldırıp canı sıkılmış bir ifade ile:
"Aşkım" dedi. "Hadi hem kebabımızı yiyelim hem de sohbet edelim"...
"Hani" diye başladı adam... "Ilk gecemizde sen bakire çıkmamıştın da..."
"Amaaaan" diyerek iki eliyle havayı dövdü kadın. " Eski dediysem o kadar da eski değil..."

*

İki gazeteci tartışırken birden konu eskiye, iki gazetecinin cematin güçlü olduğu günlerdeki konumlarına geldiğinde, içlerinden biri mutlaka, ilk gece bakire çıkmayan kız gibi söyleniyor...

Deniz Akkaya diyor ki:

"10 sene seks yapmasam da olur. Çünkü beni en az o kadar tatmin edecek başka zevklerim var artık."
*
Demek ki dayanma gücü o kadar...
Yani...
10 yıl artı 1gün...
10 + 2 gün sonraki ilk talihli kim olur acaba?..