WikiLeaks üzerinden Baransu'ya çaktı!

Vatan yazarı Ruşen Çakır, Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düşüşü konusunda kendisini suçlayan Taraf muhabiri Baransu'ya köşesinden çaktı. Hem de WikiLeaks belgelerini kullanarak...

GAZETECİLER.COM - Vatan gazetesi yazarı Ruşen Çakır, WikiLeaks'ın açıkladığı belgelerin gazetecilik açısından değerini ve önemini ele aldığı köşesinde "Sadık Albayrak vakası üzerinden Wikileaks-gazetecilik ilişkisine odaklandı"

"Wikileaksçiler gazeteci değiller, böyle bir iddiaları da yok. Onlar hakikaten insanlık için çok hayırlı bir iş yapıp, büyük iktidar odakların gizli belgelerini tüm dünya kamuoyunun dikkatine sunuyorlar." diyen Çakır, gazeteciliğin farkını ve ham veriler içeren belgelerin nasıl yorumlanması gerektiğini anlatıyor yazısında. Ardından da Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu'ya belge kullanmayı bilmeyen gazeteci imasıyla çok fena çakıyor.

İşte Çakır'ın kaleminden WikiLeaks belgeleri ile gazetecilik ilişkisi:

"Ama gazetecilik farklı bir meslek. Özellikle herhangi bir "belge"yi ham haliyle yayınlamak hiç değil. Hiç kuşkusuz Wikileaks'in yayınladıkları belgelerin herbiri biz gazeteciler için birer servettir. Fakat işimizi layıkıyla, yani gazeteciliğin evrensel kurallarına harfiyen uyarak yapmamız şartıyla. Nitekim Wikileaks'le önceden anlaşan New York Times, Le Monde, El Pais, Guardian gibi gazeteler yayınlanması aylarca, etkisi yıllarca sürebilecek bu belgeleri çok serinkanlı bir şekilde değerlendiriyorlar. Bizdeyse, Ragıp Duran'ın deyimiyle "Acele Posta Servisi gazeteciliği"ni benimsemiş, yani kendilerine gelen (ya da geldiğini söyledikleri) paketleri açıp olduğu gibi yayınlamakla yetinen meslektaşlarımız ortalığı tam bir "çiğnenen onurlar cehennemi"ne çevirmiş durumdalar. Tıpkı Ergenekon, Balyoz ve benzeri süreçlerde yaptıkları gibi.

Ayıklama değil gazetecilik özeni

Taraf Gazetesi'nden Mehmet Baransu'nun telefonda bana, "yarın gazetede belgelerini yayınladığımızda Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin nasıl düşmüş olduğunu göreceksiniz" demesi hâlâ kulaklarımda. Nitekim sözümona belgeyi yayınladılar da. Ama sonrası malum, GMT saati denen kavramı bile bilmiyorlarmış, filan...

Sırf o olaydan, ele geçirilen (veya servis edilen) her belgenin tek başına haber olmadığını anlamış olması gereken bazı insanların, her Amerikalı diplomatın karaladığı her spekülasyona "kesin doğru" muamelesi yapması nedeniyle Wikileaks'in kopardığı son kıyamet ülkemizde hayırlara değil tam tersi sonuçlara vesile olabilir.

Ruşen Çakır
'ın gazetecilik dersi verdiği yazısının tamamını okuyabilirsiniz.