Vay bee!.. Türkiye gibi kadınmış meğer!..

Meğer ne kadınmış da haberimiz yokmuş… Meğer her boyaya girermiş de kör olasıca gözlerimiz görmezmiş… Meğer en........ Meğer eşcinsellerle en iyi o anlaşırmış…

GAZETECİLER.COM

İclal Aydın’dan söz ediyoruz…
Meğer ne kadınmış da haberimiz yokmuş…
Meğer her boyaya girermiş de kör olasıca gözlerimiz görmezmiş…
Meğer en türbansever oymuş…
Meğer eşcinsellerle en iyi o anlaşırmış…
Meğer Anafartalar’da torba taşırken kan ter içinde, Al Jamal’da partilerin en kralında onu görmek olasıymış…
Yahu ne uzatıp duruyoruz…
Bırakalım da kendisi anlatsın kendisini…

 

Birkaç gün önce Feriköy’de, bir devlet okulunda bu yıl 85’inci yaşına ulaşan şair Arif Damar ile birlikte olduk tesadüfen. “Siz kimsiniz hanımefendi, ne iş yaparsınız” dedi...

“Oyuncuyum efendim, köşe yazıyorum aynı zamanda” dedim. “Hangi gazetede?” dedi. “Vatan” diye yanıtladım. Hastalıktan sesim çıkmıyor, gözlerim akıyordu. “Ben sadece Cumhuriyet, Taraf ve Radikal okuyorum” dedi. Yani sizi tanıyamıyorum kusura bakmayın... Gülümsedim... Ama hiç şaşırmadım. Oraların “öteki” si olmak da varmış görülecek günlerde..

***

Ama aynı zamanda Başbakan’ın davetine gittim diye benimle konuşmayan arkadaşlarım da var.

“Öteki olma meselesine” takıntılı olduğum için, eşcinsel arkadaşlarımı kolladığımı düşündüğünden ya da türbanlı arkadaşlarımla Yeniköy’de balık yediğimden beni küçümseyen tanıdıklarım da...

“Anayasa taslağını inceleyelim” dedim diye CHP’ye karşı savaş açtığımı düşünen, içimde zerre pişmanlık taşımadığım yazılarımı “saftirik” olduğumdan yazdığımı düşünebilenler bile var...

“Vay Elazığ Karakoçanlı seni, demek New York’a gidiyorsun” diyenler, Beşiktaş maçında bağırırken görünce gözleri açılanlar, TV’de Hasan Hüseyin şiiri okuduğum için şaşıranlar, Kılıçdaroğlu’na sevgime şahit olanlar, Beşiktaş’ta bugüne dek hep CHP’ye oy verdiğimi bilenler, Başbakan’la tokalaşırken yüzümdeki içten tebessüme gıcık olup beni bir daha okumayacağını söyleyenler, Mikonos tatilimi yazınca burjuva, kot kumlama işçileri ve ailelerinin sosyal hakları için meclise gidince komünist ilan edenler...

Eh, odama da geri döndüm madem, başlayayım o halde...

***

Ayın biri kilisesinden anahtar alırken gördüğünüz ben, cenazede dua ederken gördüğünüz, Sinagog’ta düğün töreninde ayakta duran, Al Jamal’de arkadaşının doğum gününü kutlayan, Bebek sahilinde yürüyen, moda dergilerine poz veren, Ulus Anafartalar Caddesi’nde kan ter içinde torba taşırken gördüğünüz ve aşktan ve acıdan ve insandan söz etmekten asla bıkmayacak olan... Bu şahane ülkenin kafa karıştıran kız çocuğu ben...
Sen ya da...

 

İclal Aydın’ın yazısının tamamını