Vatan yazarı Mehmet Altan'a fena çaktı!
Yirmi gün önceye kadar "yandaşlıkta en önde"ydi, şimdi "en muhalif yazar ve en korkusuz kalem" oluverdi!
Vatan gazetesi yazarı Mustafa Mutlu, Star'dan ayrıldıktan sonra
yaptığı çarpıcı açıklamalar ile hem eski gazetesine hem de hükümete
yüklenen Mehmet Altan'ı sert bir dille eleştirdi yetinmedi iki de
soru sordu...
"Para duvarı yıkıldı; yandaş başyazar bir numaralı muhalif
oldu!" diyen Mutlu ardından Mehmet Altan
için "şimdi, "demokrasi kahramanı, ilkeli mazlum
gazeteci"yi oynamaya soyundu!" diye yazdı.
"Onlarca köşe yazarının o ya da bu yöntemle
susturulduğu...
Yüzlerce gazetecinin işsiz bırakıldığı...
Yüze yakın yazarın, muhabirin ve gazete yöneticisinin zorlama gerekçelerle tutuklandığı...
Gazetelerin başına gazetecilerin değil, parti sözcülerinin oturtulduğu...
Oto sansürün, sansürün, yasağın ayyuka çıktığı günlerde, "basın özgürlüğü" konusunda ağzını açmayan...
İktidar yandaşı gazetesinden ayrı, televizyonlardan ayrı, üniversiteden ayrı, rapor yazdığı iş adamı örgütlerinden ayrı maaşa bağlanan bu arkadaş; artık bulduğu her mikrofona konuşuyor ve "bir numaralı basın özgürlüğü savaşçısı" pozlarına bürünüyor!
(...) İyi de koca Profesör Mehmet Altan...Tüm bunlar, "sen işten atıldıktan sonra" mı oldu? Türk basını son on yıldır zaten bu halde değil mi? Ve biz, yani birkaç kişi... Tüm bunları, "işsiz kalmak, hatta tutuklanmak pahasına" anlatırken, sen yandaş gazetenin başyazarlık koltuğunda "özgürlüklerden ve ileri demokrasi"den dem vurmuyor muydun?
Bugüne kadar işten atılan, tutuklanan hangi gazetecinin arkasından tek satır "basın özgürlüğü" yazısı yazdın?
Katıldığın ya da yönettiğin hangi televizyon programında bu zulmü eleştirdin?
Yoksa o günlerde; gerçeklerle senin arana giren şey, "kalın tomarlardan oluşan bir para duvarı" mıydı?
Şimdi o "para duvarı" yıkıldığı için mi gerçekleri görmeye ve bağırmaya başladın?
***
Sözü uzatmaya hiç gerek yok:
Bu arkadaşların b.kunda boncuk olmalı ki; ne yaparlarsa yapsınlar hep "en" olmayı başarıyorlar...
Mehmet Altan şu günlerde "kıvırma sanatı"nın yeni bir örneğini sergiliyor ve "en mağdur ve en mazlum gazeteci"yi inanılmaz bir başarıyla oynuyor!
Yirmi gün önceye kadar "yandaşlıkta en önde"ydi, şimdi "en muhalif yazar ve en korkusuz kalem" oluverdi!
Bu arkadaşa çok kolay iki sorum var:
Yeniden iktidarı desteklemen, yani gerçekleri görmezden gelmen için kaç dolarlık bir "para duvarı" gerekiyor?
Eğer o para duvarını bulursan; yine bildiğimiz, "Yetmez ama evet"çi Mehmet Altan olacak mısın?