Vandal Medya!..

ADNAN BERK OKAN

Turgut Özal’ın başbakanlık yaptığı dönemi, Damat İbrahim Paşa’nın Osmanlı’yı gerçek anlamda Batılılaştırmaya başladığı döneme benzetirim…
Gelin görün ki o gün Eski Merkez Medyayı yöneten ve henüz liberalleşmemiş solcu medya yöneticileri ve yazarlar Semra Özal ve çevresindeki işadamı eşlerine “papatyalar” diyor, verdikleri davetleri “Lâle Devri” olarak tanımlayarak “aşağılıyorlardı”…
Köhnemiş bir sol zihniyet; her türlü estetik güzelliğe karşı çıkarken; İranlı mollalardan daha geri kaldıklarını göremiyorlardı…

İnsanlarımızı zihniyetlerine, değişimi algılama ve kabul etme yeteneklerine göre değil de kılık kıyafetlerine göre “ilerici – gerici” diye tanımlayan köhne sol kafa, burjuvalaşmaya çalışan İstanbul sermayesinin ihtişamlı davetlerini, Sosyalist kültürleriyle, "fukaralığa hakaret” olarak algılıyorlardı…

Oysa o davetler çok sayıda toplumsallaşma ve yardımlaşma faaliyetlerinin yolunu açıyor, işlerinden başka bir şey düşünmeyen işadamları da eşleri aracılığıyla sosyal yardımlaşmaya, modernleşmeye ve kültürel zenginliğin artışına katkıda bulunuyorlardı…

O dönemi, Patrona Halil gibi bir vandal esnafın isyanı ile sonlandırılan “Lâle Devri” ile özdeşleştiren solcu medya yöneticisi ve yazarlar, kendilerinin de birer Patrona Halil olduklarını fark edemiyorlardı…

Bugün de pek fazla değişen bir şey yok…
Tek fark Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde henüz liberalleşememiş olan o kalemler ve medya yöneticileri bugün biraz daha “Açık Toplumcu" oldular ama arkadaşların Açık Toplum'dan tek anladıkları eşcinsel yaşam özgürlüğü…
Çünkü…
Eşcinsel özgürlüğü isteyen aynı kişiler (kadın/erkek fark etmiyor) başörtüsü özgürlüğüne sıra geldiğinde birden “püriten” kesiliyorlar başımıza…

Medyadaki kavgaya dikkat ederseniz temelide "sosyal yaşam farkı ve kabullenemezlik" olduğunu da göreceksiniz...
Aman ha!.
Zannetmeyin ki sadece köhne sol ve statükocu kökten Laikçiler, İslâm inancına göre giyinenleri istemiyor...
İslâm inancına göre giyinenler de kökten laikçi Cumhuriyetçilerin giyimlerinden, kuşamlarından ve yaşamlarından nefret ediyorlar...

adnanberkokan@gmail.com