Vakit'ten ve Müslüman'lardan özür diliyorum...

Kılıçdaroğlu, Baykal'a oynanan bu çirkin oyunun hiçbir yerinde yok, olmak isteseydi de olamazdı ama...

ADNAN BERK OKAN
Deniz Baykal
'a ait olduğu iddia edilen görüntülerin (ki tek bir karesini bile izlemedim) "din ağırlıklı" bir sitede yayınlandığını duyduktan sonra Baykal'ı aramış, kendisinden bilgi rica etmiştim...
Baykal "kesinlikle montaj" olduğunu söylemiş ve güldüğünü hissettirerek şöyle devam etmişti:

"Ben böyle bir olayın faili değilim, olmam da..."

"Dinci bir sitede yayınlanması için bir şey söyler misiniz?" diye sorduğumda sitenin bağlı olduğu gazetenin Başbakan'a yakınlığına dikkat çekmişti sadece.

Ben de bunun üzerine GAZETECİLER.COM'da dinci gazeteleri suçlayan çok ağır bir yazı yazmış ve hatta "Seni şimdi daha çok seviyorum Baykal" gibi bir şeyler söylemiştim...
Şimdi, o gün yanlış düşündüğüme inanıyorum.
Komplocular çok ustaydılar...
"Tersten çaktılar".
Görüntüleri, HaberVaktim sitesine bilhassa gönderdiler.
İlk şok anında suçlu yaratmak için...
Bu konuda çok dikkatli olduğum halde, gazeteciliğin dışında çok sevdiğim bir dostum olan Deniz Bey'in başına gelenlere çok üzülmüştüm.
O anda, görüntü hırsızlarının kim olduğunu değil, yayınlayanları hedef aldım...
Ve işte bu yüzden bugün Vakitçilerden ve Vakit üzerinden çaktığım bütün Müslüman'lardan özür diliyorum...
Çünkü...
O görüntüleri Vakitçiler çekmiş olamaz...
Hükümet, o görüntüleri çekmeleri için birilerine sipariş vermiş olamaz...
Hele devlet, o pis işin kenarından bile geçmiş olamaz...

                                          * * *

Kim/ler kaldı geriye?..

1.) Parti içi Baykal muhalifleri,
2.) Düne kadar birbirleriyle öldüresiye kavga eden "Düşman" iki medya gurubunun yazarları...

Baykal ilk günden beri, "Kaset montaj, komplo" diyor ama bunlar tutturmuşlar "niçin 'kasetteki adam ben değilim" demiyor" diyerek Baykal'a saldırıyorlar...

                                          * * *

Efendiler!..

1.) Karşınızdaki kişi sıradan bir adam değil, 85 yıllık bir partinin genel başkanı...
2.) "Anam avradım olsun ki o adam ben değilim" demesi gerekmiyor...
3.) "Kaset montaj" demek, "sadece, görüntülerdeki baş bana ait" demekle eş değer.

Ama Kriminal Daire bakın ne diyor:
"Sayın Baykal'ın başı bir başka beden üzerine monte edilmiş"...
Baykal da işte bunu söylüyor ama kafaları çok mu kalın ne, anlamıyorlar...

İlk kez New York'u ziyaret için gelen Papa'ya, "New York'taki genelevler hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye soran muhabirin çalıştığı gazetenin ertesi gün çıkan baskısının manşeti şöyleydi:
"Papa daha uçağın merdivenlerinde 'New York'ta genelev var mı?' diye sordu".

Baykal da eğer "Görüntülerdeki baş bana ait gibi ama gerisi montaj" deseydi ertesi günkü gazetelerde ve akşam ana haberlerinde bu açıklamasının sadece "Görüntülerdeki baş bana ait" kısmının verileceğini biliyordu...
Ve bir daha o manşetin asla temizlenemeyeceğini de biliyordu...

                                          * * *

Şimdi bakıyorum, Baykal'ı istemeyen Medya Lobisi, Kriminal dairenin açıklamalarını boşa çıkarmak için olmadık şeyler yapıyor...
Kriminal dairenin iş yerine muhabirler gönderiliyor...
Dairenin yaptığı "Sayın Baykal'ın başı bir başka beden üzerine monte edilmiş" tezi çürütülmeye çalışılıyor.
Suçluların telaşı içinde, Baykal'ın aklanmasını önlemeye çabalıyorlar...
Tekrar ediyorum:
O görüntüleri çekenler, BaykalCHP'nin başında görmek istemeyenlerdir...
Yani...
Ya CHP içindeki Brutus'lar!..
Ya da Kılıçdaroğlu'nu CHP'ye genel başkan yapmak isteyen iki medya gurubu...

                                          * * *

Ve ey sevgili Kemal Kılıçdaroğlu!

Tarihe not düşmek, sana da bir dost uyarısında bulunmak istiyorum:

1.) CHP'ye genel başkan olman iç siyaset ve demokrasimiz adına mutlak doğru...
2.) Baykal'a oynanan bu çirkin oyunun hiçbir yerinde yoksun, olmak isteseydin de olamazdın ama...
3.) "Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu"...