'Uzan'lar yüzünden albüm çıkaramadım!'

Hülya Avşar, yıllar içinde oyunculuktan sunuculuğa, şarkıcılıktan dergiciliğe yaptığı pek çok işle Türkiye gündemine damgasını vurdu.

Yaşadıkları, özel hayatı ve söyledikleriyle hep kendinden konuşturdu. Şimdi, 7 sene aradan sonra yeni albümü Kişiye Özel’i (Haute Couture) çıkardı. Evinde el kamerasıyla çektiği klibi magazin gündemine düştü. Albüm kapağındaki fotoğrafın esinlenme olduğu ortaya çıktı. Müziğini ve hayatını anlattı. Bütün soruları içtenlikle cevapladı. Yaşadığı sevinçleri, üzüntüleri ve şarkılarını anlattı.

İşte Avşar kızıyla söyleşi:

Neden 7 sene kadar uzun bir süre müziğe ara verdiniz?
- TMSF ile problemlerim vardı. Albüm anlaşmasını Uzanlarla yapmıştık. Onların başına gelenler ve bu olaylardan Erol Köse’nin etkilenmesiyle albüm çıkaramadım maalesef.

İsteseydiniz internetten de şarkı yayınlayabilirdiniz. Müziğin yerini başka bir şeyle mi doldurmuştunuz?
- Doğru, yapabilirdim. Ama keyfim yoktu. Annemin hastalığı ortaya çıktı, çok üzücü günler yaşadım. O sırada sahnelere çıkıp şıkıdım şıkıdım şarkı söylemek istemedim.

Neden albümün ismi Haute Couture (Kişiye Özel)?
- Nasıl haute couture bir kıyafet, her şeyiyle bir kişinin elinden çıkıyorsa bu albüm de Metin Özülkü’nün elinden çıktı. Bu yüzden ismi böyle.

Altyapıları tek bir isme emanet etmek tehlikeli değil mi? Ya bütün şarkılar birbirine benzerse...
- Tabii bu risk, ama bir yandan da avantaj. Eğer başka türlü olsaydı yeni şarkılar bulmak için çok zaman harcayacaktım. Hem farklı insanlardan alınan şarkıların çoğu, şarkıcılara uymuyor, uydurulmaya çalışılıyor. Mesela Sezen Aksu’nun şarkıları kendisinde daha güzel duruyor. Metin, benim tarzıma, sesime, sahnedeki duruşuma göre altyapılar hazırladı.

MEĞER HER ZAMAN BEN HAKLI DEĞİLMİŞİM

Şarkı sözlerinde yaşanan pişmanlıklar anlatılıyor gibi...
- Evet. Zaman içinde pişmanlıkları olan bir kadın olmuşum. Sanki bu şarkılarla biraz günah çıkardım.

Nelerden pişmanlık duydunuz?
- Çocukluğumdan beri hep şımartıldım. Bu 7 sene aslında benim için olgunlaşma dönemiydi. Yıllar içinde büyüyorsun, yaşlanıyorsun, maneviyat artık insanı daha çok etkiler oluyor.

Hangi yönleriniz şımartıldı?
- Güzelliğim, aklım, yaptığım işler, sporcu kişiliğim, hayata bakışım, aldatılıp affetmelerim, aile düzenine olan hayranlığım... Ben de bu sürede biraz daha bunları düşünerek kendimi ölçtüm tarttım.

Peki sonuçta ortaya ne çıktı?
- Her şeyde de ben haklı değilmişim. Ezelden beri şöhretin, güzelliğin, aklın ve zekânın insana büyük tuzak olduğunu düşünmüşümdür. Benim de düştüğüm tuzaklar olmuş. İnsanların canını yakmışım, kendimi çok haklı görmüşüm.

Bunların farkına varmak sizi nasıl değiştirdi?
- Öncelikle kendimi karşımdakinin yerine koymayı öğrendim. Hayatımdaki bütün olaylara farklı açılardan bakmaya başladım. Her yerde ben vardım. Sporda, sahnede, televizyonda, müzikte, sinemada, özel hayatımla basında... Şimdi o yorgunluğumu da üzerimden attım.

Müzikte bundan sonraki planlarınız neler?
- İnternet ve telif hakları konusunda bir şeyler yapılmazsa bir daha böyle bir albüm yapmam. Ama single’lar çıkarırım.

İTİRAF EDİYORUM!!!
ÇOK KÖTÜ YAKALANDIM

Albüm resimlerinin alıntı olduğu yazıldı Kelebek’te...
- İtiraf ediyorum. Çok kötü yakalandım (gülüyor). Cengiz Semercioğlu’nu tebrik ediyorum.

Yani o resimleri bilerek mi birebir kullandınız?
- Birebir oldu (gülüyor). Aslında bu bir konsept. Asistanım bana fotoğrafları gösterdi. Ben de bayıldım ve “Aynısını yapalım” dedim. Hoşuma giden şey Türkiye’de olmadığı sürece sakınca görmüyorum. Ayrıca hiç kusura bakmayın o fotoğraflardaki kadından daha güzelim.

Kızınızı magazinden uzak tutmaya çalışırken klibinizde oynatmanız da eleştirildi.
- Bu bir hatıra. Klibin içinde yer almasının magazinle ilgisi yok.

Ama bu Zehra’yı magazine taşıyor...
- Tabii. Ama burada benim istediğim şey başkaydı. Artık Zehra büyüyor. Bundan sonra magazinde yer alması mümkün olmayacak. Kendini koruyacak. Gittiğimiz yerlerden de artık gazeteciler uzaklaşmaya başladı.

Biraz da maliyetten mi kaçtınız?
- Alakası yok. Maliyetten kaçsam single yapardım. Yardımcım Pelin’i aradım, “Gel klip çekiyoruz” dedim. Eline kamerayı aldı. Başladı çekmeye. Herkes “Böyle klip olmaz” dedi ama ben olacak diye ısrar ettim. Üç saati evde, bir saati stüdyoda çekildi.

Sadettin Saran klipte oynamayı kabul etmedi mi?
- Klibi destekleyen tek insan Sadettin’di. Ama ben ona teklif etme cesaretinde bile bulunmadım. O da herhalde oynamazdı.

ZEHRA, SADETTİN’İ GÖRÜNCE BOYNUNA SARILIYOR

Zehra’yla ilişkiniz nasıl?
- Bu aralar biraz hırçın. 12 yaşında ve yaşına veriyorum. İlkokul ile çocukluk dönemi de bitti. Ben biraz daha alttan almayı yeğliyorum. Ama birbirimize çok bağlıyız. Söz dinleyen ve efendi bir çocuğum var.

İleride Zehra’nın hangi mesleği yapmasını istersiniz?
- Zehra’nın mimar olmasını çok istiyorum. Çizimi çok güzel. Ayrıca bir kadına mimarlık mesleğini çok yakıştırıyorum. Ama Allah nazardan saklasın, Zehra o kadar güzel bir kız oldu ki. Oyuncu da olabilir. İsterse müzik de yapabilir.

Sadettin Bey ile arası nasıl?

- Saadetin olayı çok iyi toparlıyor. Zehra, ilişkimize ilk başlarda epey tepkiliydi. Ama şimdi onu gördüğü zaman boynuna sarılıyor. Bunu Sadettin başardı.

DETOKSLA BOTOKSLA İLGİLENMİYORUM, BENİM DURUMUM GENETİK

Benim hayatımda her şey çok natürel. Detokslarla, botokslarla ilgilenmiyorum. Kilo aldıysam herkes gibi et salata yiyip geri veriyorum. Oramı doldurayım, buramı yardırtayım gibi şeylerim yok. Kendi halimle yaşlanmak istiyorum. Yaşının dışında bir şeyler yaparak kendini değiştiriyor olmak, yaşlanmaktan daha beter. Benim durumumsa tamamen genetik. Annem vefat ettiğinde 65 yaşındaydı, beyaz saçı da kırışığı da yoktu. Spor yapıyorum, erken yatıyorum. İçki, sigara kullanmıyorum. Gülmeyi ve espri yapmayı seviyorum.

SONSUZA DEK ŞARKISI SEVGİLİM İÇİN

Sonsuza Dek şarkısını ilk dinlediğimde erkek arkadaşım Sadettin’i hayal ettim ve ona “Bu şarkıyı senin için okuyacağım” dedim. İskender Türsen’in Tiryakinim parçasını da yeniden yorumladım. Çok beğendiğim ve çok da gündeme gelmeyen bir parçaydı. Şarkılarda hep erkeğin kadına duyduğu aşk vardır ya. Erkek kadına yalvarıyor. Aslında gerçek öyle değil. Yeri geldiğinde kadın da erkeğe yalvarıyor. Kadının da hataları oluyor. Bu yüzden bu şarkıyı keyifle söyledim.