Uzan'dan Özdil ve Çekirge'yi bitirecek iddialar!

Taraf'ın sorularını yanıtlayan Cem Uzan dönemin medyası üzerine yaptığı açıklamalarda ünlü gazeteciler için ilginç iddialarda bulundu...

GAZETECİLER.COM
Taraf gazetesinden Hüseyin Özay'a konuşan eski medya patronu ve ünlü iş adamı Cem Uzan'ın birbirinden çarpıcı açıklamaları güne damgasını vuracak gibi gözüküyor. Dönemin Star gazetesi ve Star televizyonunda yaşanan olayları anlatan Cem Uzan bir çok ünlü gazeteci için çok konuşulacak iddialarda

Fatih Çekirge, Yılmaz Özdil, Uğur Dündar, Erdal Sağlam gibi dönemin önemli gazetecileri hakkında önemli açıklamalar yapan ünlü iş adamı özellikle Çekirge ve Özdil'i zor durumda bırakacak iddialarda bulundu.

İşte Uzan'ın Taraf'a yaptığı açıklamalardaki ilgili bölümler:

YAVUZ, “FATİH ÇEKİRGE’Yİ AT” DEDİ, DİNLEMEDİM

O zaman hapis korkusu mu etkili oldu?

Korkmadım dersem yalan söylemiş olurum. Bugün bir sürü davadan içerde olan insanlar da atılacaklarını tahmin etmiyorlardı. Cesur olmak ile akıllı davranmak başka şey. “Bana bir şey olmaz,” demek doğru olmaz. 2003 yılının Şubat ayı idi. Genç Parti’nin büyük kongresi vardı. Kongreden bir hafta sonra Yavuz Onursal geldi. “Patron, Çeaş ve Kepez’e el koyacaklar” dedi. Otelin kral dairesinde oturuyorum. “S.... git lan” dedim. “Çeaş ve Kepez’in kimseye borcu yok, 30 milyon dolar da temettü dağıtacak. Bunlar masal” dedim. Yavuz ısrar etti, “Sen beni dinle, çalışma yapılıyor. Sen Fatih Çekirge’yi kov” dedi. Ben insanlara sadık davranırım. İhtimal vermedim. Ama hepsi oldu.

ÖZ, HAYATIMI KURTARDI

Zekeriya Öz’ün söylediği sözler belki de benim hayatımı kurtardı. Bunu bilinçli yaptığını sanmıyorum. Belki de boş bulundu söyledi. Zekeriya Öz’ü hiç tanımam. Hayatımda da bir kez gördüm. Her ne niyetle olursa olsun söylediği sözler bende alarm zillerinin çalmasına yol açtı.

Yavuz Onursal, 2003’te Fatih Çekirge’nin işten atılmasını niye istedi?

Hükümet aleyhine yayın yaptığı için. Yavuz’un bununla ilgili bazı gerekçeleri vardı. Bazı şeyleri de daha sonra öğrendim.



ÇEKİRGE’Yİ İŞTEN NİYE ATTIM

Yanılmıyorsam Fatih Çekirge o tarihlerde işten ayrıldı...

Fatih Çekirge’nin işten ayrılması, daha doğrusu benim işten atmam, İmarbank’a el konmasının ardından oldu. Bankaya el kondu. Aydın Doğan medyası her gün küfür ediyor... Kimseye “Cevap verin” bile demedim, bekliyorum. 15-20 gün geçti, bizim medyadan ses yok. Gazetenin olduğu kat var ya, “Mikrofon koyun ben geliyorum” dedim. Herkesi topladım. Geçtim mikrofonun başına, “Adamlar her gün hırsız diye bağırıyor. Ben hırsız değilim, ailem de değil. Aranızda benim ve ailemin hırsız olmadığına inanmayan kimse varsa, tazminatını alsın gitsin” dedim. Yarım saat sonra Fatih (Çekirge) geldi. “İstifa ediyorum” diyecekmiş. İstifa edeceklerini önceden duymuştum. Yılmaz Özdil, Fatih Çekirge, Barbaros ve diğerleri... Hiç biriyle görüşmedim. Sekretere de “S... gitsinler” dedim.

ÇEKİRGE İÇİN ÜÇ MİLYON DOLAR ÖDEDİM

Bu insanları baştacı etmiş olmak ve bu kadar imkânlar vermek benim hatam. Ben her zaman yöneticilerime “Hatalarınızı açıklamaktan çekinmeyin” derdim. Karar veren kişi her zaman hata yapar. Sen 10 karar verirsin, üç hata yaparsın. Hiçbir zaman “Hata yaptım” demekten gocunmadım. Bu kadro da benim hatam.

Söz konusu yöneticilere yaptığınız transfer ödemeleri de sektörde her zaman tartışma konusu oldu. Örneğin Fatih Çekirge’ye 5-6 milyon dolarlık transfer ödemesi yaptığınız doğru mu?

Hayır, Star gazetesini kurarken, Fatih Çekirge’ye transfer parası olarak üç milyon dolar verdim. Ekibin kurulmasına ve yayın politikasına ise hiçbir zaman karışmadım. Diğer yöneticileri kendileri seçti.

Sözleşme süresinden önce gazetenizden ayrılan yöneticilerden tazminat istediğiniz iddia edildi, bu doğru mu?

Kimseden tazminat istenmedi. Ancak sözleşmeler belirli süreler için imzalandı. Transfer parası alan bazı yöneticiler ise sözleşmede yer alan süre dolmadan ayrılmak istedi. Bu kişilerden talep edilmiş olabilir. Örneğin Uğur Dündar, sözleşme süresi dolmadan şirketten ayrıldı ve kendisi transfer parasının kalan kısmını iade etti. Yine, Star’ın ilk yıllarında temsilcilik yapan Erdal Sağlam da, sözleşme süresinden önce ayrıldı. Dönemin Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp Kemal Bey’i (Uzan) aramış. Transfer parasının talep edilmemesini istemiş. Kemal Bey de bana söyledi. Ben de, “Benim paramı niye bağışlıyorsun” diyerek karşı çıkmıştım. Buna benzer olaylar yaşandı. Yoksa hiçbir çalışan o dönemde mağdur edilmedi.

MANŞETLER TOLON’DAN

Star’ın o dönemdeki yayınları hep tartışma konusu oldu. Özellikle, sizin bu yayınlarla darbeleri desteklediğiniz öne sürüldü. Bu iddiaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Star, 1999’da yayına başladı. Kuruluşundan itibaren başında Fatih vardı. Ben yayınlara hiç karışmadım. Yayınları Fatih Çekirge ve Yılmaz Özdil belirliyordu. Hurşit Tolon’un talimatları ile her gün manşet atıldığını bilmiyordum. Bilseydim o an kovardım. Çekirge, “Benim babam kontrgerilladır” diye övünen bir adamdır. Ergenekon’da birçok davada olduğu gibi, masum olanlar da var, olmayanlar da vardır. Ancak böyle bir darbe olayı varsa, Fatih Çekirge dibine kadar içindedir. Aydın Doğan da içindedir. Birçok insan mahkemelerde yargılanıyor. Bununla ilgili olarak birçok kişi ceza aldı. Savcılara “Gelin, bana sorun” diyorum. 28 Şubat için, diğer darbeler için, bildiklerimle savcılara hazırım. İsterlerse yazılı, isterlerse sözlü olarak ifade vermek istiyorum.

Siyaset kulislerinde, yöneticilerinizin askerin darbe yapacağı konusunda sizi yanılttığı konuşulur. Hatta yıllardır kulislerde Fatih Çekirge’nin, size “Patron, şimdi Genelkurmay’dan çıkıyorum, askerler çok kızgın yakında darbe yapacak” dediği konuşulur. Bu rivayetler doğru mu?

Fatih bana, “Darbe olacak” diye doğrudan bir şey söylemedi. Hep, “Mutlaka bir şeyler yapacaklar ama buna izin vermezler” tarzında söylerdi. O günlerde ben siyasetteyim. Darbe olmasını ister miyim? Onun için öyle bir şey söylemesi mümkün değil. Gazetecilere anlatmıştır. Bana böyle bir şey söylemedi. “Müsaade etmezler, izin vermezler, yaptırmayacaklar” derdi. Darbe olsa, genel başkan olarak beni de götürürlerdi.

ERSÖZ’DEN HUYLANDIM

Ergenekon operasyonu sırasında Levent Ersöz ile yaptığınız görüşme de gündeme geldi. Görüşmenin amacı neydi?

Levent Ersöz ile hayatımda bir kez görüştüm. O da bunu gizli kameralarla kaydetmiş. 2004’ün Şubat’ı. “Şener Eruygur görüşmek istiyor” dediler. Medya sahibisin. Jandarma komutanı çağırdı gitmeyecek misin? Gittik karargâha. Orada “Yandan girin, garajdan girin, ordan girin, burdan girin” diyerek, dolaştırdılar beni. Bir kata çıktık. Bir albay geldi. Levent Ersöz’ün odasına geçtik. Tanımıyorum. Ben huylandım. Onunla görüşmeye gelmedim ki. Sohbet, muhabbet. O sırada bir iki soru sordu. Bu hükümeti siyasi olarak sevmiyorum. Huylandığım için diplomatik davrandım. “Ne yapacağınız beni ilgilendirmez” dedim. “Darbe yapacağız” şeklinde bir sözleri olmadı. Onlar da benim temkinli olduğumu gördüler. Ona göre davrandılar.

Bu görüşmenin dışında, Genelkurmay’a veya komutanlıklara gitmediniz mi?

O görüşmemin dışında gitmedim. Bir de daha önce anlattığım 28 Şubat sürecinde Özkasnak Paşa’dan fırça yeme olayı var. Ben o günlerde Londra’da yaşıyor-dum. Medya olarak sadece Star TV vardı. Başında da Allah rahmet eylesin ve nur içinde yatsın Ufuk Güldemir gibi omurgalı bir insan vardı. O yüzden, 28 Şubat sürecinin içinde en ufak bir şekilde bile olmayan tek medya grubu Star Medya Grubu’dur. Ama, Aydın Doğan ve Dinç Bilgin, Ertuğrul Özkök, Zafer Mutlu, Fatih Altaylı, Sedat Ergin, Fatih Çekirge 28 Şubat’ın her yerinde vardır.