Uzan kardeşler telefonda sobelenmiş!
Mahkeme kararıyla teknik takibe alınan Cem ve Hakan Uzan arasında inanılmaz diyaloglar yaşandı
Çukurova ve Kepez Elektrik şirketlerinin yüzde 63’üne sahip
olduğu iddiasıyla Türkiye aleyhine 10.1 milyar dolarlık tazminat
davası açan Güney Kıbrıs’ta kurulu olan Libananco şirketinin,
imtiyaz sözleşmelerinin iptal edildiği 2003 yılında bu hisselere
sahip olmadığına ilişkin çok önemli bir telefon kaydı ortaya
çıktı.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla teknik takibe alınan Cem
ve Hakan Uzan arasında 8 Ekim 2004 günü gerçekleşen konuşmada,
ÇEAŞ, Telsim ve off shore konusunda Türkiye aleyhine tazminat dava
açmak üzere Güney Kıbrıs’ta üç şirket satın alınması kararına
varılıyor. Hakan Uzan, Ali Cenk Türkkan’ın Güney Kıbrıs’ta iki
şirket bulduğunu söylerken, konuşmalarda Cem Uzan üç şirket
gerektiğini vurguluyor.
Türkiye’nin avukatları tarafından Libananco davası dosyasına konan
telefon konuşması, Cem Uzan’ın zimmet suçlamasıyla yargılandığı ve
23 yıl hapis cezası aldığı İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi
dosyasında yer alıyor.
MİT dinledi
Uydu telefonları ile gerçekleştiği için Milli İstihbarat Teşkilatı
(MİT) tarafından dinlenerek kayda alınan konuşmalarda, Cem ve Hakan
Uzan’ın, el konulan üç şirket nedeniyle Türkiye’den tazminat
talebinde bulunacak üç şirket satın alma planları yaptıkları
belirlendi.
Konuşmalarda Hakan Uzan, kendi adlarına hareket eden Ürdün’de
yaşayan Ali Cenk Türkkan’a hisse aldıracağı ve dava açılmasını
sağlayacağını anlatırken, Cem Uzan da Telsim, ÇEAŞ ve off Shore
konusunda dava açabilecek üç şirket almak gerektiğini söylüyor. 8
Ekim 2004 günü yapılan telefon konuşmasında Hakan Uzan, Güney
Kıbrıs’taki şirketin 1983’te ÇEAŞ hissesi almış gibi
gösterileceğini belirtirken bir yandan da "83’te mi?" diye soruyor.
Cem Uzan, "Yani sen 2003 anla" karşılığını veriyor.
Güney Kıbrıs’ta kurulu Rosmara şirketi, el konulan Telsim’in ortağı
olduğu iddiasıyla 2006’da Türkiye aleyine 738 milyon dolarlık
tazminat davası açmış ancak kaybetmişti. Yine Ali Cenk Türkkan’ın
sahibi göründüğü Güney Kıbrıs’ta kurulu Libananco şirketi de aynı
yıl ÇEAŞ’ın yüzde 63’ünün sahibi olduğunu iddia ederek imtiyaz
sözleşmelerini iptal eden Enerji Bakanlığı aleyhine 10.1 milyar
dolarlık tazminat davası açtı. Davanın bu yılın sonuna doğru karara
bağlanması bekleniyor.
‘KIBRIS’TA ÜÇ ŞİRKET ALALIM’
Hakan Uzan: Alo
Cem Uzan: Alo
H: Zaten adam 1000, 1200 falan kendi masrafları için alıyor
kurulurken, kurarken, işte ondan sonra apostil mapostil istediğim
azman da bir 100, 1500 falan bir şeyler istiyor, geçen seferki
apostil için 1700 ödedim, yani onun için 14 bin, 15 bin normalde
kurarken tutuyor. Zaten onların 20 küsür bini 40 bin küsür
ediyor.
C: 3 tanesi 120 bin.
H: 3 tane almayalım bence 2 tane alalım, 65’e ver ikisini
diyelim.
H: 90 yerine 60-65 pazarlık etsin 2 tane almamız lazım.
H: Tamam, şimdi buradaki 3 tane şirketi bulduk, 2 tanesini Cenk
buldu, ikisi de birer bayanındı, bir tanesi bizim arkadaşların
kızkardeşi çıktı, o olmaz onu şey yapamayız.
C: Evet.
H: Bu Kıbrıs için tamam, şimdi Kıbrıs’takileri bir daha şey
yapalım, şimdi bir tanesi 83’te ÇEAŞ almış olacak.
H: 83’te mi?
C: Yani sen 2003 anla.
H: Ha...
C: ÇEAŞ almış olacak bir tanesi.
H: Ona girmeden önce bir şey söyleyebilir miyim?
C: Hı.
H: Sana bir e-mail yazdım, bu sabah okudun mu?
C: Henrico ve Stevart.
H: Ha, çünkü şahıs aldığı zaman ben aldım yani bir bilanço şeyi şu
şeyi yok yapar yapmaz hiçbir tanesini konuşmadım daha konuşturmadım
yani öyle bir şey. Ama sabahleyin kompütürün önünde otururken
aklıma geldi, adam oranın vatandaşı olduğu zaman direkt yetkisi
var, herhangi bir şey yapmaya gerek yok, ya adama öyle milyar
dolarlık bir şey aldırmaya gerek yok ki, 10 lot hisse verdiğin
zaman 5 bin dolarlık, ondan sonra aklıma geldi sonuna doğru da
yazdım e-mailin dedim ki, ulan ben herife prim olarak da vermiş
olabilirim onu.
C: Hı hı, evet.
H: Anladın mı bizim için çalışıyordu herif Türkiye’de oturma izni
vardı, adamla bir tane geçmiş tarihli iş sözleşmesi yaparız işte 3
seneni doldurduğun zaman sana 10 tane CEAŞ hisessi hediye ediyorum
diye...
C: Hı hı.
H: Ve hiçbir şeye gerek yok yani vergiydi... Ben bunu yapmayalım
diye söylemiyorum. Yapalım, bu çok şey gibi geldi çok basit gibi
geldi bana.
C: Evet, yaparsak.
H: Tabii yaparsan sormak lazım tabii adama diyeceksin falan sana
bunun için aylık şey verecem işte toplam falan bunun için 10 bin
falan şey veririm. Korkmaz ise benim tek şeyim korkması. Yoksa
yaparlar da korma olayı var yani.
C: Tek problemi bu. Kız gelip gidiyor anladığım kadarıyla...
H: Evet şimdi söyleyeceğim bu riski de söyleyeceğim
gidemeyebilirsin bunu yapmak istersen diyecem ama yani bak sen bu
davayı açtığın zaman müdahil olamıyor muyuz?
C: Oluruz.
H: Buradan iyi bir para alındığı zaman sen de iyi bir para alırsın
bunu düşün kardeşim istiyorsan bu ticari bir teklif. İstiyorsan.
İstemiyorsan s... aşağı, yeni hiçbir mecburiyeti yok ki.
C: Evet, bir konuş.
H: Burada ülkede 10 tane adam rahat bulurum dava açacak üçer tane,
beşer tane.
C: Eğer olursa bir de bir şey yapmamız lazım Hakan, bu ÇEAŞ
davalarını falan tamam mı Thomas açmaz, Ümit’ten başka avukat
gelmez. Simin ve Simins girmez. Bir de bu davayı açacak bir avukat
bulmamız lazım.
H: Tabii, şimdi abi avukat bulmamız lazım yetkiyi bilmiyoruz ki bir
türlü. Yani okey ise şu görüyorsak tamamsak bu adamlarla konuşacak
Kıbrıs’ı bitireceğiz ondan sonra ben oraya bizzat göndereceğim
adamları...
C: Kıbrıs’ta bu iki, hatta üç şirketi de almamız lazım.
H: Abi ben de sana e-mailde yazdım yani para olsa bu üçünü de almak
lazım. Şu anki durumda babamın geçen 200’ünü satalım dediği gibi
durumdaki gibi yani üç ay sonra neye ihtiyacın olacak, neye
olmayacak bilemiyorsun.
C: Çünkü biz Kıbrıs’ta bir Telsim’i açabiliriz tamam mı? İkincisi
ÇEAŞ’ı açabiliriz, üç off shore’u açabiliriz.
H: Şimdi benim zaten bugün ihtiyara gitmem lazım, çünkü off
shore’un kredi sözleşmesinin kopyası lazım bana.
C: Hı hı.
H: Onu getirtmesi lazım.
İKİNCİ GÖRÜŞME
C: Şimdi aslında ben sana bir şey söyleyeyim mi, bu herif 21’ine
verdi ya bu.
H: Çok iyi o zamana kadar şöyle küçük bir bombardıman yapalım öyle
gidelim diyorsun.
C: Tabii.
H: Ben sana geçen gün ÇEAŞ’ın İngilizce ihtarnamesini de
gönderdim.
C: ...
H: Siboba da verdim, sana da gönderdim. İngilizce bitirdim
ihtarnameyi bitirdim, ihtiyara da gösterdim o da okudu o da çok
beğendi. Ben yalnızca Dr. Müller’e gösterilim demiştin
e-mailde.
C: Gelmedi o ya, ne zaman gönderdin dün mü gönderdin?
H: Hayır iki gün evvel...
Uzan’dan bilirkişiler hakkında suç duyurusu
Cem Uzan, kendisi ile annesi Melahat Uzan ve kız kardeşi Ayşegül
Uzan’ın da aralarında olduğu 18 sanığın yargılandığı dava
kapsamında rapor hazırlayan bilirkişiler Marmara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Gökcen, emekli müfettiş
Sabahi Yulukar ve emekli başmurakıp Lütfi Toker hakkında suç
duyurusunda bulundu.
Nedim ŞENER / MİLLİYET