Üst akıl ne zaman devreye girer?

Bu gün ABD Başkan Yardımcısı geliyor Türkiye’ye… Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ile görüşecek… Tabii ki bir takım pazarlıklar yapacak…

GAZETECİLER.COM- 

“Üst Akıl” var mı?..
Var tabii…
Her devletin bir üst aklı var…
Yoksa eğer…
O devlet mutlaka büyük krizler yaşıyor…
Ve sonunda çöküp gidiyor…
Haliyle…
Adı verilmeden ima edilen ABD’nin de bir üst aklı var…
AB üyesi ülkelerin de…
Rusya’nın da…
Ve…
Türkiye’nin de…

Ne yani?..
Son birkaç yıldır ABD – Rusya uyumu alt aklın ürünü mü?..
Ya da Türkiye – Rusya yakınlaşmasında hem Türkiye ve hem de Rusya’daki
üst aklın rolü yok mu?..
Ben bu soruyu soruyla cevaplayayım:
Olmaması mümkün mü?..
Çünkü…
Dünyayı sadece siyaset aklı ile yönetmek dünya ve insanlık için felâket olur…
Dünyada bunun örneği de çok…
Meselâ Birinci Dünya Savaşı…
Meselâ Hitler…
Meselâ Haçlı seferleri…
Meselâ, Çin – Japonya savaşı…
Bu facialar öncesi süt akıl devreye girse ve siyasi aklı tokatlayıp “kendine gel”
deseydi eğer…
On milyonlarca insan ölür müydü?..

* * *

Demek istemem o ki…
Bir ülkeyi yönetenler başka devletlerin üst akılları olduğu gibi kendi ülkelerinde
de “zor zamanda devreye giren” bir üst akıl olduğunu kabul etmeliler…
15 Temmuz gecesi, ülkeyi uzun zaman çıkamayacağı kaostan kurtaran hem
demokrat hem yiğit halk hareketi bir “alt akıl” ürünü olabilir mi?..
Yani…
Üst akıl tıpkı gerçek ve samimi bir derin devlet gibi ciddiye alınmalıdır…

* * *

Bazıları diyor ki; “ABD Feto ile ilgili delilleri halen incelemedi, ipe un seriyor”…
Evet…
Doğru…
İpe un seriyor ABD…
Çünkü siyasi aklın çoğu zaman duvara tosladığını en iyi bilen ve bunu çeşitli
belâlar yaşayarak öğrenmiş olan bir devlet ABD…
Bakkal dükkânı değil devlet yönettiklerini biliyor, üst aklın devreye girmesi
gerektiğinde onu dinliyorlar…
Ve…
Biliyorlar ki:
Devletlerin dostlukları olmaz, çıkarları olur…

* * *

Unutmayın…
Bu gün ABD Başkan Yardımcısı geliyor Türkiye’ye…
Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ile görüşecek…
Tabii ki bir takım pazarlıklar yapacak…
Bir şeyler isteyecek…
Ve elbette biz de bir şeyler talep edeceğiz onun isteklerinin karşılığında…
Yok, hayır…
Bizim isteyeceklerimiz sadece Feto’nun iadesi değil…
Çok değerli başka siyasi şeyler de isteyeceğiz…
İstemeliyiz de…
Ama be arkadaş…
Böyle bağıra çağıra da istenmez ki bazı şeyler…

* * *

Halk müttefiklerimize “Düşman” gözüyle bakabilir…
Çok heyecan vericidir o bakış…
Ama…
Siyasi liderler uluslar arası ilişkilerde açık düşmanına bile “sen benim
düşmanımsın” diyerek başlamaz söze…
Ve bir ülkenin medyası da uluslar arası ilişkilerde sağduyulu olmalı…
Ortamı gerginleştirecek, siyasi liderleri zor durumda bırakacak “hamasi” dilden
uzak durmalıdırlar…
Bu tarz yayınlar, köşe yazıları, televizyon konuşmaları, ülke için şans olduğuna
inandığımız Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan’a zarar vermekten
başka hiçbir işe yaramaz…
Çünkü…
Ve hepimiz biliyoruz ki ikisi de “kamuoyu” dediğimiz ve medyada tecessüm
eden yurttaş taleplerine çok değer veriyor…
Ve hepimiz biliyoruz ki kamuoyunun taleplerini yerine getiremezlerse yürekleri
yanacak…
Ama…
Yerine getirirlerse ülke yanacak…
Lütfen sakin olalım…
Lütfen sakin düşünelim…
Kin, nefret ve öfkelerimizi bir an için unutalım…
Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan’a sorumluluklarının gereğini
yerine getirme fırsatı ve imkânı verelim…


Yakup Murat